27 Mayıs 2013 Pazartesi

CHP'nin özgür ve Demokratik Türkiye Bildirgesi

 Cumhuriyet Halk Partisi  Çanakkale Merkez İlçe Başkanlığı Özgürlük ve Demokrasi bildirgesi yayınladı. CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder  imzalı bildirgede  şu ifadelere yer verildi; "Bu Topraklarda Huzur, Demokrasi, Barış isteyen Herkese Çağrımızdır.

Kripto


 ÖZGÜR VE DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İÇİN;

1-YÜZDE  10 SEÇİM BARAJI KALDIRILSIN
 Ülkemizde bir demokrasi ayıbı yaşanıyor.İnsanların özgür iradeleriyle verdiği oylar, meclise yansımıyor. Vatandaş (A) partisine oy veriyor, ancak milletvekilini (B) partisi çıkarıyor. Bunun adı oy hırsızlığıdır. Oy hırsızlığına yol açan da yüzde 10 seçim barajıdır. Demokrasi mi istiyorsunuz? Özgürlük, milli egemenlik, milletin oyuna saygı mı istiyorsunuz? Gelin, seçim barajını kaldıralım ve milli iradenin meclise tam yansımasını sağlayalım.

2-DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARINA SAYGI GÖSTERİLSİN
  Bu ülkede hukuk göz ardı ediliyor. Uzun tutukluluk süreleri keyfi uygulamalara dönüşmüş durumda. Bundan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, hakimleri savcılar,siyasi parti liderleri, hemen herkes şikayet ediyor; fakat sorun çözülmüyor. Demokrasi ve insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin, milletin iradesine saygının gereği olarak, yeni bir düzenlemeyle, bu hukuksuzluğu ortadan kaldıralım.

3-MİLLETİN VEKİLLERİNİ, MİLLET SEÇSİN
 “ Lider sultasına son verelim” diye, açıkça söylüyoruz. Gelin, “ Siyasal Partiler Yasası’nı değiştirelim. Liderler masanın başına oturup vekil isimlerini alt alta yazıp vatandaşın önüne koyuyorlar. Sonra da ‘Bunlara oy vereceksiniz’ diyorlar. Demokrasi bu değil. Alenen söylüyoruz : Milletin vekillerini, milletin kendisi seçsin. Demokrasi, barış ve huzur mu istiyorsunuz? Gelin bu uygulamayı değiştirelim, milletin iradesine saygı duyalım.

 4-DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ GÜVENCE ALTINA ALINSIN
 Demokrasilerde şiddet olmadığı  sürece konuşmak, yazmak terör suçu sayılmaz. Elinde kalem tutan insanlarla, silah tutan insan aynı kefeye konulamaz Yazarlarımız çizerlerimiz, akademisyenlerimiz, avukatlarımız, gazetecilerimiz terörist sayıldıkları için hapiste. Kişi özgürlüğünü güvence altına almak mı istiyorsunuz ? Gelin bir yasal düzenleme yapalım ve Türkiye’yi bu ayıptan kurtaralım.

5-TOPLANTI, GÖSTERİ VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GELİŞTİRELİM
 Anayasamızın 54.Maddesi ‘Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir’ şeklindedir. Ne yazık ki, insanlar en ufak barışçıl bir protestoda bile biber gazlarına ve coplara maruz kalıyor. Köylülerin, çevrecilerin, sivil toplum kuruluşlarının, öğrencilerin, işçilerin haklı taleplerine uygulanan şiddeti unutmadık. Bu ülkeye demokrasi, barış ve özgürlük mü getirmek istiyorsunuz? Gelin,’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasını değiştirelim.

6-  DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ KORUNSUN, HER İNANCA EŞİT İMKAN TANINSIN
Gelin herkesin kendi inancına göre ibadet etmesinin önündeki yasakları kaldıralım.   Cem evlerini ibadethane saymamak gibi insanlık dışı bir anlayışı ortadan kaldıralım. Barış demokrasi, insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin her inançtan yurttaşımıza eşit olanaklar sağlayalım. Din ve vicdan özgürlüğü sözde kalmasın.
7-BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANSIN
 Bir ülkede basın özgürlüğü yoksa, vatandaşın haber alma özgürlüğü de yoktur. Gelin basın özgürlüğünü  yasal güvence altına alalım. İktidar talimatıyla ne haber yapılsın, ne de gazetecilerin işine son verilsin. Basın özgürlüğü için  bir yasa çıkartalım ve tüm siyasi parti liderleri, medya özgürlüğü adına taahhütte bulunsun.

8-TUTUKLU ÖĞRENCİ AYIBINA SON VERİLSİN
 Özel yetkili mahkemeler yüzünden pek çok üniversite öğrencisi okulundan atıldı, tutuklandı, hapse konuldu.Hala,hapishanelerde yüzlerce üniversite öğrencisi var. Anneler ve babalar, çocuklarını üniversiteye büyük umutlarla gönderdiler. Öğrenciler elbette seslerini çıkaracak konuşacaklar. Gelin demokrasi ve özgürlük için, bu ayıba son verelim. Eleştirel aklı özgür kılalım.

9-ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER KALDIRILSIN
 Özel yetkili mahkemeler, eski sıkıyönetim Mahkemeleri ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamıdır. Bu mahkemeler siyasi otoritenin emrinde, baskı aracı olarak kullanılmakta olan; adalet değil, adaletsizlik dağıtan mahkemelerdir. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü isteniyorsa, Özel Yetkili Mahkemeler ve Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılmalıdır.

10- YENİDEN YARGILAMA YOLU AÇILSIN
 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren, Özel Yetkili Mahkemelerde verilen kararların yeniden görüşülmek üzere doğal mahkemelere gönderilmelidir. Siyasi emirle karar veren bu mahkemelerin kararları bozulmalı  ve demokrasi için yeniden yargılama yolu açılmalıdır.

11-HALKIN VEKİLLERİNE ÖZGÜRLÜK VERİLSİN
 Halkın seçtiği vekiller insan hakları ve hukuka aykırı  olarak hapislerde tutuluyor. Onlar, mahpus yatsınlar diye değil; parlamentoda görev yapsınlar diye seçildiler. Bu ülkede demokrasi, barış ve özgürlük istiyorsanız açın kapıları; o milletvekilleri gelip parlamentoda görev yapsınlar.

12.  GİZLİ TANIK HUKUKUNA VE YASADIŞI DİNLEMELERE SON VERİLSİN
Son zamanlarda yargı gizli tanıklara emanet edilmiş her alanda yasadışı dinleme ve takipler sıradan bir hal almıştır.Demokrasilerde özel hayatın gizliliği, olmazsa olmaz kurallardan biridir. Kişinin hayatı, devletin güvencesi altındadır. Bu ülkede gizli tanıklar ifadeleriyle hukuk iktidarın tekeline alındı. Hukuku gizli tanık ayıbından kişisel hayatı yasadışı dinlemelerden kurtaralım.

13- FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLET ÇÖZÜMLENSİN
 Faili meçhul cinayetler, hem demokrasi, hem de insanlık ayıbıdır. Cumhuriyet Halk Partisinin faili meçhulleri aydınlatmak için verdiği tüm araştırma önergeleri reddedildi. Demokrasi ve insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin, kalıcı bir barış adına, tüm faili meçhulleri aydınlatalım. İşkence ve faili meçhul cinayetlerde zamanaşımını kaldıralım.

14-NEVRUZ RESMİ BAYRAM OLSUN
 Nevruz, Anadolu’nun geleneksel bayramıdır. Nevruzla baharın gelişi kutlanır. Yasakçı zihniyet, nevruzu da yasakladı. Gelin barışı kalıcı kılalım; huzur olsun bu topraklarda, Gelin, nevruzu resmi bayram yapalım. Bu ülkede herkes dilediği gibi bayramını kutlasın.

15-ULUDERE KATLİAMI AYDINLATILSIN
 Uludere’de, 34 genç insan katledildi; sorumlular belli değil. Hangi demokrasiden, insan haklarından, özgürlükten; hangi barıştan söz ediyorsunuz? Çözüm isteniyorsa, Uludere Komisyonu’nu yeniden oluşturalım. Komisyonda her siyasal partiden eşit sayıda milletvekili olsun. Olayı tüm boyutlarıyla aydınlatıp ülkemizi ayıbından kurtaralım. Demokrasi ve barış için Cumhuriyet Halk Partisi buna hazır.

16-DİYARBAKIR’A CEZAEVİ DEĞİL; MÜZE YAPILSIN
 Recep Tayip Erdoğan, Diyarbakır’da yeni cezaevleri  inşasından söz ederek’ Sevgili Diyarbakırlılar, size modern bir hapishane yapacağım; eski hapishaneyi de yıkacağım’ dedi. Dünyanın hiçbir yerinde bir başbakan halkına cezaevi vaadinde bulunmaz. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Gerçekten barış ve demokrasi mi istiyorsunuz? Gelin, Diyarbakır Eski Cezaevini demokrasi ve insan hakları müzesi yapalım.

17- MAYINLI ARAZİLER TEMİZLENİP, KÖYLÜLERE VERİLSİN
 Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde mayınlanmış olan araziler mayınlardan arındırılarak, topraksız köylülere verilsin. Bu arazilerde modern tarım kooperatifleri kurulması amacıyla köylüye gerekli mali desteği sağlayalım, hem bölge, hem Türkiye kazansın. Gelin bunu da gerçekleştirelim.
Gelin, hep birlikte özgür ve demokratik bir ülke kuralım.

BİZ HAZIRIZ!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder