Adnan İlter, Başkanlığa yürüyor

Adnan İlter; CHP Bozcaada Belediye Başkan Adaylık başvurusunu yaptı. Geniş bir katılımla CHP İlçe binasında başvurusunu yapan Bozcaada Belediye Başkan Adayı Adnan İlter; "Yaşam Kültürünü Özgürlükler Üzerine Oluşturmuş, Birlikte Yönetim Anlayışımızla Bozcaada'nın Tüm Sorunlarını Çözen, Aydınlık Yarınlara Güvenle Bakan Bozcaada İçin, Sizler İçin Bozcaada Belediye Başkanlığına Adayım" dedi. 

İlter şunları söyledi ;" BOZCAADA KORKU İMPARATORLUĞUNU YIKACAĞIZ. 
BEN GENÇ BİR BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYIYIM. BELEDİYECİLİK SEKTÖRÜNDE 10 YILDIR ÇALIŞMAKTAYIM. ÇANAKKALE BELEDİYESİNDE EDİNDİĞİM DENEYİMLERİ BÜYÜK BİR HEYECAN VE ARZUYLA BOZCAADA HALKINA HİZMET ETMEK VE BOZCAADANIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN KULLANMAK İSTİYORUM.
BOZCAADAYI ÖZELLİKLE KIŞ AYLARINDA DA İNSANLARIN YAŞAMAKTAN KEYİF ALACAĞI DAHA KONFORLU HUZUR VE ESENLİK İÇİNDE HAYAT SÜREBELİCEĞİ BİR KENT HALİNE GETİRECEĞİM.
BOZCAADAYI KOCAMAN BÜYÜK BİR AİLE OLARAK GÖRÜYORUM. BU NEDENLE BİRBİRİMEZE KARŞI SORUMLULUKLARIMIZ VAR. MUTLU BİR BİREY OLSUN Kİ MUTLU BİR AİLE OLUŞABİLSİN, MUTLU BİR AİLE OLSUN Kİ MUTLU BİR BOZCAAADA OLUŞABİLSİN. ANCAK BU AİLENİN BİR ÇOK SORUNU VAR YEREL YÖNETİM UZUN YILLARDIR BU SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMİYOR. BU ANLAMDA EĞİTİM, ÖĞRETİM, SAĞLIK, ULAŞIM, GİYİNME, BARINMA KISACASI İNSANCA YAŞAM İÇİN ELİMİZDE NE VARSA HEP BİRLİKTE BÖLÜŞECEĞİZ.
BU SOSYAL YANLARIMIZI GÜÇLENDİRİP GELİŞTİRİRKEN TEKNİK ANLAMDAKİ ALT YAPI, ÜST YAPI, ATIK SU ARITMA TESİSİ, ÇÖP DEPONE ALANI, SU KAYNAKLARI, YAT LİMANI GİBİ ÇEVRESEL FAKTÖRLER KARŞISINDA BİR ÇEVRE DÜZENİ PLANI OLUŞTURUP ÇEVREYİ, DOĞAYI KORUYAN BİR BELEDİYE OLACAĞIZ.
KENTİMİZDE KÜLTÜR, SANAT, TURİZM, ÜNİVERSİTE VE ORGANİK TARIMIN GELİŞMESİ ÖZELLİKLE BAĞCILIK, ARIÇILIK VE BALIKÇILIĞIN KORUNMASI İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALARI DESTEKLEYİP BU YÖNDE PROJELER ÜRETECEĞİZ.
TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI VE GELECEK NESİLLERE AKTARILMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPAN SANATA VE SANATÇISINA DEĞER VEREN BİR YEREL YÖNETİM OLACAĞIZ.
İMAR VE PLANLAMA ÇALIŞMALARINI DAHA DÜZENLİ HALE GETİRECEĞİZ. YEREL ESNAFA YÖNELİK GELİŞİM VE EKONOMİK KALKINMA PROGRAMLARINI YİNE ESNAFIMIZLA BİRLİKTE HAZIRLAYIP UYGULAYACAĞIZ.
CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN EVERENSEL DEĞERLERİYLE ÖRTÜŞEN, SOSYAL DEMOKRAT ANLAYIŞIMIZLA HALKA HESAP VERMEKTEN KORKMAYAN, HALKI İLE BARIŞIK BİR BELEDİYE OLACAĞIZ.
SOSYAL BELEDİYECİLİK VE ÖNCE İNSAN DİYEREK ÇIKTIĞIMIZ BU YOLDA HALKIN KARAR ALMA SÜREÇLERİNE KATILIMINI SAĞLAYIP ORTAK AKILLA BİRLİKTE KARAR VEREREK, KENT KONSEYİ MEKANİZMASINI HAYATA GEÇİREREK BOZCAADAYI BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ.
HANGİ DİN, DİL, IRK VE SİYASİ GÖRÜŞTEN OLURSAK OLALIM YAŞAM KÜLTÜRÜNÜ ÖZGÜRLÜKLER ÜZERİNE OLUŞTURMUŞ BİRLİKTE YÖNETİM ANLAYIŞIMIZLA BOZCAADANIN TÜM SORUNULARINI ÇÖZEN, AYDINLIK YARINLARA GÜVENLE BAKAN BOZCAADA İÇİN, BOZCAADALILAR İÇİN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞIMI AÇIKLIYOR. ADAY ADAYLIĞI BAŞVURU EVRAKLARIMI İLÇE BAŞKANIMIZA SUNUYORUM.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURAN BİR PARTİDİR. DEMOKRASİNİN SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE İŞLEMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜNDE GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU ÖNDERLİĞİNDE ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRMEKTEDİR. GENEL BAŞKANIMIZIN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN DEMOKRASİ VE AYDINLANMA YOLUNDAKİ BU ÇALIŞMALARINDA YANINDA OLDUĞUMU BİLDİRİRİM.
DEMOKRASİNİN GEREĞİ OLARAK PARTİMİZDEN BAŞKA ADAY ADAYI ARKADAŞLARIMIZDA OLACAKTIR. HEPİMİZİN TEK GAYESİ BOZCAADA DA CUMHURİYET HALK PARTİSİNE SEÇİM KAZANDIRMAKDIR. ELBETTE Kİ BOZCAADA HALKINA HİZMET ETMEK İSTEYEN BİR KİŞİ OLARAK CUMHURİYET HALK PARTİSİNDEN BOZCAADA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI BEN OLMAK İSTERİM. ANCAK ÖRGÜTÜMÜZÜN BELİRLEYECEĞİ YÖNTEM DOĞRULTUSUNDA PARTİMİZİN ADAYI KİM OLURSA OLSUN KÜSMEDEN, KIRILMADAN, BÖLÜNMEDEN SONUNA KADAR ARKASINDA OLUP DESTEKLEYECEĞİMİ BAŞTA ÜYELERİMİZ OLMAK ÜZERE HERKESİN BİLMESİNİ İSTERİM. ÖRGÜTÜMÜZÜN GÜCÜNE VE İRADESİNE GÜVENİYORUM. ÖRGÜT EN BÜYÜK GÜÇTÜR. ÖRGÜTÜMÜZLE BİRLİKTE UYUM İÇİNDE ÇALIŞACAĞIZ.
BUNDAN SONRAKİ YAŞAMTIMIN GERİ KALAN KISMINI AİLEMLE BİRLİKTE BOZCAADA DA GEÇİRECEĞİM. ÇIKMIŞ OLDUĞUM BU YOLDA EN AZ BENİM KADAR SORUMLULUK ALAN, DESTEĞİNİ HİÇ BİR ZAMAN ESİRGEMEYEN HER ZAMAN YANIMDA OLAN SEVGİLİ EŞİME VE AİLEME TEŞEKKÜR EDİYORUM.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLARAK BOZCAADA DA KORKU İMPARATORLUĞUNA SON VERECEĞİMİZİ BELİRTİYOR, İLÇE BAŞKANIMIZA, YÖNETİCİLERİMİZE, PARTİLİLERİMİZE, ÇANAKKALE’DEN GELEREK BUGÜN BENİ YALNIZ BIRAKMAYAN DOSTALARIMA VE BOZCAADA HALKINA BANA GÖSTERDİĞİ İLGİ VE DESTEK İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM. "

Gökhan, adaylığını açıkladı

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan,Çanakkale İl Belediye Başkanlığı adaylığı ile ilgili başvuruyu yaptı. Tarla Sokak'ta bulunan CHP İl Başkanlığına gelen Başkan Gökhan'a çok sayıda da partili ve vatandaş destek verdi. 

Başkan Gökhan'ın adaylığını açıklamasına eski Çardak Belediye Başkanı Daniş Tanrıöver, Mahmudiye eski belediye başkanı Hüseyin Demirel, Erenköy Belediye Başkanı Alaattin Özkurnaz, Kumkale belediye başkanı Süleyman Erte ve büyük bir halk topluluğu katılarak destek verdi. 

Çalışmalar Sonuç Verdi

Gelibolu Yarımadasındaki gerçek şehitlik alanlarının ortaya çıkarılması, yeni şehitliklerin ihyası çalışmaları son hızla devam ediyor.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği bölümü ve Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Park Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar sonuç vermeye başladı. Şevki Paşa tarafından 1916 yılında hazırlanan Çanakkale Tahkimat Haritasındaki 24 Şüheda kabristanının yerleri tespit edilerek yüzey temizleme çalışmaları yapıldı. Teknik ekibin jeofizik çalışmalara başlamasıyla tespit edilen 5 gerçek şüheda kabristanının yerleri haritalarda işaretlenerek raporları tamamlandı. Bu müstesna çalışmaları yürüten ekibin başkanlığını Doç. Dr. Aydın Büyüksaraç, yürütüyor. Arazi çalışmalarına Yrd. Doç. Dr. C. Çağlar Yalçıner, Jeofizik Mühendisi Yunus Can Kurban, Jeofizik Mühendisi M. İkbal Topçu, Jeofizik Mühendisi Ömrüm Bahar Mısır, Endüstriyel-Elektronik Teknikeri Onur İnce ve Milli Park Müdürlüğüne bağlı Orman Muhafaza Memurları katıldılar.

Lozan, ulusal onurumuzdur

Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Bozdemir; "Lozan Antlaşmasıyla Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni içerden ve dışarıdan kuşatan, ulus birliğini tehdit eden kapitülasyonlar ve her türlü sömürü boyunduruğu ortadan kalkmıştır" dedi.

Bozdemir şunları söyledi ;"Bundan 90 yıl önce, 24 Temmuz 1923 yılında İmzalanan Lozan Barış Antlaşmasını Mustafa Kemal ATATÜRK, “Türk Ulusuna karşı yıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme eyleminin yıkılışını bildirir bir belgedir ve tarihte eşi benzeri görülmemiş bir siyasal zafer anıtıdır.” sözleriyle tanımlamaktadır. Bütün dünyayı kan gölüne çeviren Emperyalizm, ilk olarak Anadolu topraklarında yaşanan Kurtuluş Savaşıyla yenilgiye uğratılmış;  bu savaş, tarih sayfalarına Türk Ulusunun onurlu zaferi olarak geçmiştir. Savaş meydanlarında kazanılan büyük utkudan sonra Atatürk’ün önderliğinde örgütlenen ulus iradesi, İsmet İnönü’nün liderliğinde Lozan’da emperyalist güçlere karşı büyük direnç sergilemiş ve Türk tarihi açısından önemli bir diplomatik zafer kazanarak ezilen mazlum uluslara da cesaret, güven ve umut aşılamıştır.  Bu zaferle tüm dünyaya bağımsızlığımız ve ulusal bütünlüğümüz kabul ettirilmiş, ulusumuzun barış ve özgürlük içinde yaşayan bir toplum olma ideali güçlendirilmiştir. Aynı zamanda Lozan Antlaşmasıyla Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni içerden ve dışarıdan kuşatan, ulus birliğini tehdit eden kapitülasyonlar ve her türlü sömürü boyunduruğu ortadan kalkmıştır. Emperyalist güçler bunu içlerine sindirememişlerdir. Geçmişten gelen büyük bir düşmanlıkla,  emperyalist çıkarları için işbirlikçileriyle birlikte ulusal birliğimize, ulusal değerlerimize ve Lozan’la elde ettiğimiz kazanımlara saldırmaktadırlar. Lozan Barış Antlaşması, nasıl geçmişte emperyalist devletlerin Ortadoğu ve Asya’ya ilişkin planlarını bozmuşsa, günümüzde de bağımsız, laik, üniter Türkiye Cumhuriyeti, varlığıyla bölgeye yönelik emperyalist planlara engel oluşturmaktadır. Bu nedenle, Sevr tekrar hortlatabilmek için Lozan’ın kazanımları yok etmek istemektedirler.

      Bugün adına Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)  denen proje ülkemizi bölme ve Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme projesidir.  Bu nedenle bu projeye karşı çıkan herkes hedef haline getirilmiştir. Cumhuriyete sahip çıkanlar baskı altına alınarak susturulmaya çalışılmakta; milletvekilleri, askerler, siyaset ve bilim insanları, gazeteciler uydurma delillerle hapsedilmekte; ülkenin bölünme ve parçalanması için uygun ortam oluşturulma çabalarına karşı çıkan her türlü muhalif ses susturulmak istenmektedir.
      Buna karşılık ülkemizi bölecek olan açılım sürecine destek vermek amacıyla “sözde akil adam” heyetleri oluşturulmaktadır. Yandaş medya ise halkımızın bu insanlara karşı verdiği tepkileri gizlemekte ve iktidarın sözcülüğüne soyunmuş bu insanların ülkemizi bölmeye yönelik görüşlerini demokratik talepler olarak sunmaktadır. 
       Öte yandan özellikle ekonomik çöküntüler yoluyla dışa bağımlılık artırılarak ulusal bağımsızlığımız tehdit edilmektedir. Bu iktidar döneminde iç ve dış borç büyük oranda artırılmış, cari açık Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamlarına ulaşmış, Türkiye ekonomisi faiz ödeye bir ekonomi durumuna getirilmiştir. Böyle bir ekonomik yapının uzun vadede sürdürülmesi mümkün değildir. Bu yolla ekonomik bağımsızlığımız elimizden alınma noktasına getirilmiştir. Unutmamak gerekir ki siyasal bağımsızlığın olmazsa olmazı ekonomik bağımsızlıktır. Ekonomik bağımsızlığın kaybedilmesi siyasal bağımsızlığın da kaybedilmesi anlamına gelir.
        Ülkemiz dış politikada da ciddi sorunlar yaşamaktadır. Komşularımızla “sözde sıfır sorun” politikaları iflas etmiş, bütün komşularımızla sorun yaşar duruma gelinmiştir. Dış politikamızın temeli olan “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden vazgeçilmiş, ülkemiz komşularımızla savaşın eşiğine getirilmiştir. Suriye ile yaşanılan sorunlar bunun en büyük göstergesidir.
        Lozan’ı başarı ile gerçekleştiren büyük devlet adamı İsmet İnönü’nün adının, Talim ve Terbiye Kurulu tarafından, uluslararası ilişkiler dersi müfredatından çıkarılması, siyasal iktidarın Cumhuriyet rejimine karşı bir girişimidir. İsmet İnönü’ye karşı, başlatılan karalama kampanyasının, bugün adının ders kitaplarından çıkarılması aşamasına gelmesi ve bunun Lozan Barış Antlaşması’nın yıldönümüne rastlaması, bir rastlantı değil, hesaplanmış bir zamanlamadır.
        Ülkemiz tarihinin en ağır tehditleriyle karşı karşıya bulunduğumuz bugünlerde yurdumuzun tapusu olan Lozan Barış Antlaşması’nın ilkelerine, değerlerine sahip çıkma görevi devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki; çok zor koşullar ve olanaksızlıklar içindeyken kazandığımız özgürlük ve bağımsızlık mücadelemiz, bugün ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara boyun eğmeyeceğimizin en önemli kanıtıdır. Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını kutsayan, Misak-ı Milli sınırlarını, ulusal bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi savunmaktaki en güçlü mirasımız olarak bundan sonra da önemini koruyacaktır.
        Eğitim-iş olarak; Lozan Barış Antlaşması’nın getirdiği ilke ve değerlere sahip çıkma görevini sürdürerek elde edilen tüm kazanımların koruyucusu olacağız. Bu vesileyle başta Ulusal Kurtuluş savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Lozan'a imza atan büyük devlet adamı İsmet İnönü olmak üzere, Lozan Antlaşmasının unutulmaz kahramanlarını, bu kahramanlarımızı yetiştiren ulusumuzu sevgiyle saygıyla selamlıyor, şükranlarımızı sunuyoruz. "                                                                                                              

Ç-17 Troya Doğa ve Fotoğraf Grubu Gülpınar ve çevresini gezdi...

Ç-17 Troya Doğa ve Fotoğraf Grubu yaz etkinliklerinin bu hafta Gülpınar- Apollon-Babakale-Akliman ve çevresini gezerek fotoğrafladı.

Çanakkale'den 28 kişini katılımı ile hareket eden grup Gülpınar Belediye Başkanı tarafından Recep Şahin tarafından karşılandı. Bölgede inceleme yapan Ç-17 Truva Doğa ve Fotoğraf Grubuna rehber arkeolog Musa bey tarafından bilgiler verildi. 

Bol bol hatıra fotoğrafı çektiren gurup Akliman'da denizin tadını çıkardı. Babakale'de tarihi kaleyi gezen Ç-17 Truva Doğa ve Fotoğraf Grubu akşam yemeğini Dalyan Cafe'de yediler. Cafe sahibi Hasan Öz tarafından ağırlandılar...

AİLE HEKİMLİĞİ BİTİRİLİYOR

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Çanakkale Aile Hekimleri  Derneği yaptığı açıklamada "Sağlıkta dönüşümün en önemli ayağı aile hekimliği uygulaması, aile hekimlerinin hastanelerde nöbetçi hekim dolgusu olarak kullanılmak istenmesi nedeniyle bitirilme noktasına geldi" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Sağlıkta dönüşümün en önemli ayağı ve vatandaşların sağlık sisteminden en çok memnun oldukları aile hekimliği uygulamasının geleceği karardı... Aile hekimliği uygulamasını dolgu malzemesi olarak görerek, başarısız yönetim anlayışı ile hastaneleri idare edemeyen Kamu Hastaneler Birliğinin kontrolündeki Hastanelerde ikinci bir görev olarak acil hekimlik görevi vermeye çalışan yeni düzenlemeleri kabul etmiyor ve yetkilileri uyarıyoruz, aile hekimliği biterse vatandaş memnuniyeti de biter.  
Bugüne dek koruyucu sağlık hizmetlerinde çok başarılı olan, aşı oranlarında Avrupa ortalamasının üzerinde % 97 başarı oranı olan, anne ve bebek ölümlerini yarı yarıya azaltan, halkın sağlık sisteminden memnuniyetinin % 80'e çıkmasını sağlayan aile hekimliği uygulamasında geri adımlar atılmaya başlandı. Atılan geri adımlar ve aile hekimliğinden vazgeçilmesi ile Aile hekimliğinden olduğu kadar geleceğimizin teminatı çocuklarımızın sağlık kontrolleri, bulaşıcı hastalıklardan koruyucu aşıları, erişkin vatandaşlarımızın kronik hastalıklarının yakından takip ve tedavileri aksayacak, vatandaş memnuniyetinden geri dönüşler başlayacak, sağlık sisteminden halkın memnuniyeti azalacaktır. Kendi çalıştıkları hastanelerde nöbet tutmak istemeyen hekimlerin yerine hastane acillerinde dolgu malzemesi olarak kullanılmak istenen aile hekimleri, bir gün önce nöbetten çıktığından bitkinlik içinde, hastalarınca ulaşılamaz olacak. Aşılamalar, izlemler, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetleri aksayacak, vatandaş memnuniyeti azalacaktır. Vatandaşlarımıza da seslenmek istiyoruz; aile hekimliğinde sona geliniyor, eski sağlık ocağı sistemine dönmemek için lütfen Aile hekiminize sahip çıkınız. Aile hekimliğini anlamayan ve önemsemeyen Sağlık Bakanlığı, Aile hekimliğini bitirmenin ve hasta memnuniyetini çökertmenin sorumlusu SİZ olabilir misiniz? Biz Aile hekimleri her zaman hastaların yanında olacağız, zamanımız ve gücümüz yettiğince, Sağlık Bakanlığı izin verdiği müddetçe onlar için aile hekimliği yapmaya devam edeceğiz Bakanlık tarafından da teşkilat olarak bile tamamen ayrıldığımız kurumların yönetim zaafiyetlerinden doğan aksamalarda, kendi hastanelerinde nöbet tutmak istemeyen hekimlerin yerine nöbetçi hekim olarak çalışmayacağız. Dünyanın hiçbir ülkesinde Aile hekimlerine, başka bir kurumda başka bir hekimin yerine onun görevleri yaptırılmamaktadır… Bunun bir örneği yoktur. Sağlık Bakanlığı 2013 yılı başında yayınladığı yönetmelik ile aile hekimlerine hangi şartlarda hastanelerde nöbet tutturulabileceğine dair kriterler ayrıntılı ve şeffaf bir şekilde belirlenmiştir. Oysa son yönetmelik ile önceki açık kriterler ortadan kaldırılarak muallak cümlelerle tüm inisiyatif sağlık bakanlığının tekelinde toplanmıştır. Bu kabul edilebilir ve demokratik bir ülkeye yakışır bir uygulama değildir. Bizde bunu kabul etmiyoruz. Son kez uyarıyoruz.! Aile Hekimliği uygulamasına sahip çıkın. Halkın sağlığı için Aile Hekimliği uygulamasına sahip çıkmaya ve Halkın yanında olmaya devam edeceğiz. Gerektiği noktasında, Hukuksal ve Eylemsel tüm haklarımızı savunacağımızı ve bundan geri adım atmayacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız. "

ATATÜRK CADDESİ‘NDE ÇÖP KONTEYNERLERİ YER ALTINA ALINIYOR…

Çanakkale Belediyesi tarafından alt yapı çalışmaları tamamlanan ve üst yapı çalışmalarına devam edilen Atatürk Caddesi'ndeki tüm konteynerler yer altına alınacak.

Bu yeni sistemin uygulanması ile hem çevre ve görüntü kirliliği ortadan kaldırılacak hem de modern ve etkin sistemlerin kentlilerce kullanılması sağlanacak.

 Yer altı konteynerlerinin boşaltılması için vinçli herhangi bir araca ihtiyaç bulunmamakta olup, mevcut çöp araçlarının ilave bir mekanizması ile rahatlıkla konteynerler yüzey üstüne çıkartılarak boşaltılacak.

 Kentlilerin pedallı olan bu yeni sistemde pedalları kullanarak çöplerini yeraltına alınacak konteynerlere atmaları, sistemin sürdürülebilirliği ve yangınlaştırılması adına büyük önem arz etmektedir.

 Bu konuda ilk örnek Atatürk Caddesi üzerindeki Askerlik Şubesi karşısında bulunan alana yerleştirildi. Belediye Başkanı Ülgür GÖKHAN sistemi yerinde inceleyerek çalışmalara ilişkin Temizlik İşleri Müdürü Aysun KAVCAR’dan bilgi aldı. 

RAMAZAN ETKİNLİKLERİ DEVAM EDİYOR

Çanakkale Belediyesi Ramazan Etkinlikleri devam ediyor.

 19 Temmuz 2013 Cuma akşamı Çağlar Kaynak Basket Sahası’nda sahnelenen Aşuk Maşuk dans 

gösterisi ve Fasıl ile eğlenceli bir gece yaşandı.

 Aşuk ile Maşuk’un keyifli gösterisi ile başlayan gece Fasıl ekibinin verdiği konser ile devam etti. Yaklaşık iki saat boyunca canlı performans ile seslendirilen şarkılar hep bir ağızdan söylendi.

Etkinlikler 20 Temmuz 2013 Cumartesi akşamı, Karagöz Hacivat ve Türk Halk Müziği Konseri ile Özgürlük Parkı’nda devam etti.

Gölge oyunu ile izleyenlerin karşısına çıkan, Ramazan Etkinliklerinin vazgeçilmezi Karagöz ve Hacivat’ın eğlenceli gösterisinin ardından, muhteşem bir Türk Halk Müziği Konseri ile gece devam etti.

Halkın yoğun ilgi gösterdiği Ramazan Etkinlikleri, 26 Temmuz 2013 tarihinde Çağlar Kaynak Basket Sahası’nda Orta Oyunu, 27 Temmuz 2013 tarihinde Özgürlük Parkı’nda Aşuk Maşuk ve Fasil ile devam edecek.

HAŞARE İLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR…

Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından karasinek ve diğer haşerelere karşı başlatılan mücadele sürdürülüyor.

 İçinde bulunduğumuz yaz mevsimi sebebiyle özellikle kentteki tüm çöp konteynerleri yıkanıp dezenfekte edildikten sonra haşerelere karşı ilaçlanıyor.

Çalışmalar yaz boyunca devam edecek.

Doğtaş en başarılı ihracatçılar arasında!

İstanbul İhracatçı Birlikleri’nin düzenlediği, “En Başarılı İhracatçı Ödülleri”  18 Temmuz akşamı Cemile Sultan Korusu’nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Mobilya sektörünün en başarılı ihracatçılarının açıklandığı gecede Doğtaş Mobilya bu yıl da ödülün sahibi oldu.

İstanbul İhracatçı Birlikleri tarafından her yıl düzenlenen ve en başarılı ihracatçıların ödüllendirildiği gecede Doğtaş, 2012 yılında yaptığı yurtdışı atağı ile mobilya sektöründeki en başarılı ihracatçı firmalar arasında yer aldı. Ödül, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan tarafından Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Mobilya Grup Başkanı İsmail Doğan’a takdim edildi.

Alınan ödülle ilgili olarak açıklama yapan İsmail Doğan; “65 farklı ülkeye mobilya ihracatı yapan Doğtaş, son yıllarda yaptığı yatırımları, öncü çalışmaları, özel tasarım ürünleri, yenilikçi perakende anlayışıyla sektörde adından sıkça söz ettirirken elde ettiği ödüllerle de gücünü ve başarısını pekiştiriyor. Hedefimiz Doğtaş’ın global markalar listesinde sıralamaya girdiğini görmek” dedi.

Doğtaş, hem yurt içi hem de yurtdışında açtığı “Exclusive” mağazalarla büyümeye; özgün tasarım, bol seçenek, modern çizgi ve kalitesiyle tercih edilen marka olmaya devam ediyor.  

Oylama Devam Ediyor

 İskele’deki meydanın isminin belirlenmesi için kentlilerin görüş ve önerilerini alma amacıyla “İskele Sizin İsim de Sizden Olsun” sloganıyla başlayan çalışma kapsamında yeni sandıklar Fevzipaşa ve Barbaros Mahallelerine konuldu.
Kent Konseyi daha önce Çanakkale Belediyesi ana bina, Prof. Dr. Türkan Saylan Belediye Sosyal Tesisleri, Yalı Hanı, Golf Çay Bahçesi ve Özgürlük Parkına sandıkları koymuştu. Bu bölgelerde öneri alma çalışması halkın yoğun ilgisi ile sürüyor.


Proje kapsamında Kent Konseyi tarafından Fevzipaşa Mahallesi, Barbaros Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Yelken Kulübü ve Barbaros Mahallesi Beldemiz sitesine kentlilerin oylarını kullanabilmeleri için sandıklar yerleştirildi.

Kentliler ayrıca isim önerilerini canakkalekentkonseyi@gmail.com adresine de gönderebilecekler..




Kent Konseyi, 15 Ağustos’a kadar devam edecek öneri toplama sürecinden sonra, yapılacak genel kurul toplantısında görüşerek öne çıkan isimleri bir liste halinde Belediye Meclisine sunacak. Belediye Meclisi Eylül ayı toplantısında önerilen isimleri görüşerek meydanın ismini belirleyecek.

Bozcaada İçin Neler Yapıldı ?

Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili Çevre Komisyonu üyesi Serdar Soydan Meclise sunduğu soru önergesi ile Bozcaada'ya neler yapıldığını sordu. Soydan önergesinde şu ifadelere yer verdi; "Çanakkale İlimize bağlı olan ada ilçemiz Bozcaada, ada etrafındaki irili ufaklı adacıklarla beraber 42 kilometrekareye varan yüzölçümüne sahip bulunmakta ve Ege Denizinin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Yerleşik nüfusu 2.472, iç turizmin geliştiği yaz aylarında 10-12 bin kişilik bir nüfusa hizmet vermektedir.

Adada yaşamanın ayrı bir kültürü  gerektirdiği düşünülürse, buradaki insanlarımız, sadece bu nedenden dolayı bile çok özel sıkıntılar yaşamaktadır; çünkü  adada yaşamak ayrı psikolojik, sosyolojik ve ekonomik sıkıntıları  da beraberinde getirmektedir.

Ülkemizin stratejik öneme sahip iki adasından birisi olan Bozcaada da ekonomik ve sosyal gelişmenin sağlanması adada yaşayan vatandaşlarımız kadar tüm ülkemizde yaşayan vatandaşlarımız için önem taşımaktadır.

Bu doğrultuda;

1- 10 yıllık iktidarınız döneminde Bozcaada da yaşayan vatandaşlarımızın ekonomik ve sosyal gelişimlerinin sağlanması amacıyla neler yapılmıştır, yapılanların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz, bundan sonra Bozcaada ve adada yaşayan vatandaşlarımız için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

2- Bozcaada’nın ülkemizin ve dünyanın cazibe merkezi haline gelmesi için orta ve uzun vadeli projeleriniz nelerdir?

3- 6487 Sayılı Yasa ( Alkol Satış ve Kullanımının Düzenlenmesi Hakkında) ile Bozcaada da bağcılık ve şarap üreticiliği yapan üreticilerimiz ciddi sıkıntılarla karşılaşmış, her yıl Bozcaada da yapılan geleneksel Şarap Tadım Günleri iptal edilmiştir.

Bozcaada ekonomisine ciddi katkı sağlayan, Bozcaada’nın dünyaya tanıtımını sağlayan bağcılık ve şarapçılık sektöründe yaşanan ekonomik kayıpları nasıl telafi etmeyi düşünüyorsunuz?" 

KOLİN HOTEL YAZ OKULU İLE ÇOCUKLAR TATİLİN KEYFİNİ ÇIKARIYOR!

 Çocukların spor, sanat ve eğitim alanında ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmak amacıyla faaliyet gösteren; Kolin Hotel Yaz Okulu uzman ve deneyimli ekibiyle çalışmalarına devam ediyor. ‘Günaydın Sabah’ adı altında 60 dakikalık spor çalışmasıyla güne başlamaları amaçlanan çocuklar 09.00 – 17.00 arası Kolin Hotel’ e gelerek yaz aylarını sosyal aktivitelerle değerlendiriyor.

24 Haziran 2013 tarihinde 1. dönem çalışmalarıyla  başlayan KOLİN Hotel yaz okulu, Futboldan Basketbola, Voleyboldan Yüzme-Su Jimnastiğine, Eğitici Sine vizyon & Sinemadan İngilizce derslerine, Çocuk Pilates’ inden Stepe, Dans eğitiminden Tenise, Sanatsal Etkinliklerden Çizgi Film ve Animasyon çalışmalarına kadar tüm etkinlikleri zengin içeriğinde bulunduruyor.

22 Temmuz-23 Ağustos olarak 2. Kuru belirlenen okulda alanlarında uzman ve deneyimli eğitmenler Duygu İŞCAN, Çağdaş MENTEŞ, DianaSZEMETI ve Sinem KAYACIK ile KOLİN Hotel yaz spor okuluna kayıtlar devam etmektedir.

Yanlış Karar Danıştay’dan Döndü!

TEMA Vakfı’nın 2009 yılında açtığı 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planında, öncelikle plan hukuku başta olmak üzere, orman ve tarım alanları, kıyı alanları, su havzalarının yapılaşmaya açılmasını öngören Plan kararlarının ve ilgili bölümlerinin gerekçeleri ile birlikte iptali davasında, Mahkeme içeriğe bile bakmadan, “taleplerimizin dava konusu olamayacağı” yönünde karar vererek, davamızı reddetmiştir. Yanlış karar Danıştay’dan dönmüş ve Danıştay 6. Dairesi, Mahkeme’nin kararını bozarak; İstanbul’u yapılaşmaya açacak Plan kararlarının ve ilgili bölümleri ile ilgili davanın görülmesinin önünü açmıştır.

İstanbul’un anayasası olarak kabul edilen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında 3. Köprü, 3. Havaalanı ve Kanal İstanbul gibi projeler yer almıyor. 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, İstanbul’un kuzeyinin yapılaşmaya açılmasının İstanbul için bir felaket olacağını belirtmekle beraber, planın belirli bölümleri İstanbul’un orman ve tarım alanları, kıyı alanları, su havzalarının yapılaşmaya açılmasını öngören maddeleri içeriyor. Ayrıca, havza ve bölge bazında hazırlanmadığı için üst ölçekli çevre düzeni planından ziyade,  il çevre düzeni planı içeriği taşıyor ve üst ölçekli planlamanın gerektirdiği kapsayıcı bakış açısını da içermiyor.

TEMA Vakfı, 17.07.2009 tarihinde askıya çıkan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planının, öncelikle plan hukuku başta olmak üzere, orman ve tarım alanları, kıyı alanları, su havzalarının yapılaşmaya açılmasını  öngören Plan kararlarının ve ilgili bölümlerinin gerekçeleri ile birlikte iptali için dava açmıştır. TEMA Vakfı; anılan planı hassasiyetle incelemiş ve İstanbul’u plansız bırakmamak için, planın tamamen değil, kısmen iptalini talep etmiştir. Dava sürecinde, bilirkişi raporu TEMA Vakfı’nın lehine geldi. Ancak, bilirkişi raporuna rağmen mahkeme bilirkişi raporunun içeriğini incelemeden davayı Haziran 2012’de reddetti.

TEMA Vakfı, 2009 yılından beri sürdürdüğü hukuki mücadelesini Danıştay’a taşımıştır. Danıştay 6. Dairesi, mahkemenin kararını bozarak, Vakfın açtığı 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planında belirli maddelerinin ve öncelikle plan hukuku başta olmak üzere, orman ve tarım alanları, kıyı alanları, su havzaları ile ilgili Plan kararlarının ve ilgili bölümlerinin gerekçeleri ile birlikte iptali davasının görülmesine karar vermiştir.

TEMA Vakfı olarak, orman ve tarım alanlarımız, kıyı alanlarımız ve su havzalarımız gibi doğal varlıklarımızın korunması için yıllardır sürdürdüğümüz hukuk mücadelemize devam edeceğimizi bu vesileyle bir kez daha duyurmak isteriz.

Toprak Yaşamdır                       TEMA Vakfı

Meydan’ın İsmini Siz Belirleyin

Çanakkale Belediyesi Kordon Boyu Kentsel Düzenleme Projesi içinde önemli bir yeri olan ve Geçmişten günümüze kentlinin buluşma noktası olma özelliğini koruyan, Anafartalar Oteli’nin yıkılması ile birlikte daha da genişleyerek  kentin en önemli kamusal alanlarından biri olacak İskele’deki  meydan, kentlilerden  isim önerilerini bekliyor.

Çanakkale Kent Konseyi, İskele’deki meydanın isminin belirlenmesi amacıyla kentlilerin görüş ve önerilerini toplamaya başladı.

Bu kapsamda Çanakkale Belediyesi, Yalı Hanı, Prof. Dr. Türkan Saylan Belediye Sosyal Tesisleri, Golf Çay Bahçesi, Özgürlük Parkı’na sandıklar konuldu.

Kentliler ayrıca isim önerilerini canakkalekentkonseyi@gmail.com adresine de gönderebilecekler..

Kent Konseyi, 15 Ağustos’a kadar devam edecek öneri toplama sürecinden sonra, öne çıkan isimleri yapılacak genel kurul toplantısında görüşerek öne çıkan isimleri bir liste halinde Belediye Meclisine sunacak. Belediye Meclisi Eylül ayı toplantısında önerilen isimleri görüşerek meydanın ismini belirleyecek.

BOZCAADA’YA HOMEROS HEYKELİ YAPILMALI

Bozcaada Belediye Başkan Adayları arasında ismi geçen Adnan İLTER, Ada’ya Homeros heykeli yapılması önerisini gündeme taşıdı. Bu yıl on ikincisi düzenlenen Ozanın Günü ve Homeros Şiir Okumalarına katılan İLTER, “İzmir doğumlu olan ve Truva Savaşı’nı betimleyerek dünya tarihine ışık tutan Anadolu’lu Homeros’un Truva’yı tam karşıdan gören Bozcaada’ya  heykelini dikerek  Truva’ya hitap edecek bir siluet oluşturmayı, Kuzey Ege’de Antik Çağ’ın bu önemli ozanını yaşatmayı, Ege’nin tarihini Yunanlılara bırakmayarak bu Anadolu Ozan’ını tarihsel bir anıtla yaşatmaya devam etmeyi planladığını” söyledi.

Hafta sonu 12. düzenlenen Ozanın Günü ve Homeros Şiir Okumalarına katılan Bozcaada Belediye Başkan adayları arasında adı geçen Adnan İLTER’den dikkat çekici bir açıklama geldi.  İLTER, gerçekleşen etkinliğin edebiyat ve sanatseverleri bir araya getirdiğini, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde Bozcaada’nın isminin ön plana çıktığını belirterek “Kültür - Sanat Turizmi gelişmeli. Bozcaada buna sahip çıkmalı, bireysel özverileriyle bu yılda etkinliğin gerçekleşmesini sağlayan Gazeteci-Yazar Haluk Şahin ve değerli eşi Belgin Şahin’e teşekkür ediyorum” dedi.

SANATÇI VAR, ANCAK SANATA DEĞER VEREN  YEREL YÖNETİM YOK

İLTER, “Gazeteciler köşe yazılarında veya hazırladıkları haberlerde sanatçılar ise sanatını icra ederek Bozcaada için gereken duyarlılığı gösteriyor, ancak Ada’da tek bir heykel bile yok. Gelen yerli ve yabancı turistlerin daha fazla ilgisini çekecek objeler yaratılmalıdır. Yerel yönetim bu konuda çalışmalar yapmalı” dedi.

MADEM HOMEROS ŞİİR OKUMASI YAPILIYOR HEYKELİDE OLSUN

Homeros heykeli bir başlangıç olacağını ifade eden Bozcaada sevdalısı Adnan İLTER, Homeros’un İlyada ve Odysseia destanlarında Bozcaada’yı da konu aldığını belirterek; “Antik Çağ’da yaşadığına inanılan İyonyalı Ozan olarak bilinmekte olan Homeros’un yazdığı İlyada ve Odysseia destanlarının Antik dönem Anadolu ve Yunan uygarlıklarına ezbere biliniyor olması Ege’nin iki yakasını birleştiren bir özelliğe sahiptir. Homeros İlyada’sında Truva savaşını anlatmıştır.  Ege tarihi sadece Yunan medeniyetine ait değildir. Sanıldığının aksine pek çok önemli medeniyet Anadolu’nun Ege kıyılarında kurulmuştur. Truva’da bir Anadolu kentidir. Bu sebepledir ki İzmir doğumlu olan ve Truva Savaşı’nı betimleyerek dünya tarihine ışık tutan Anadolu’lu Homeros’un Truva’yı tam karşıdan gören Bozcaada’ya eşsiz bir  heykelini dikerek  Truva’ya hitap edecek bir siluet oluşturmayı, Kuzey Ege’de Antik Çağ’ın bu önemli ozanını yaşatmayı, hiç değilse Ege’nin tarihini Yunanlılara bırakmayarak bu Anadolu Ozan’ını tarihsel bir anıtla yaşatmaya devam etmeyi planlıyorum. Yapılacak heykelin bir kaide üzerinde Truva’ya bakacak şekilde olması ve Çanakkale Boğazını kullanacak tüm deniz ulaşım araçları tarafından görülür olmasının da Ada’nın turizmine büyük katkısı olacağı kanaatindeyim” dedi. 

Adnan İlter, Homeros okuması etkinliklerine katıldı

Bozcaada Belediye Başkan adayları arasında ismi geçen Disk-Genel İş Sendikası Çanakkale Şubesi Genel Sekreteri Adnan İlter, Bozcaada Homeros günlerine katıldı. Bozcaada’ya üç günlük ziyaret gerçekleştiren Adnan İlter’e vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

Bozcaada Belediye Başkan adayları arasında ismi geçen Disk-Genel İş Sendikası Çanakkale Şubesi Genel Sekreteri Adnan İlter, Bozcaada’da vatandaşlarla bir araya geldi, On ikinci "Ozan'ın Günü ve Homeros Okuması” etkinliklerine katıldı. Çeşitli ziyaretler ve etkinliklere katılan Adnan İlter, Bozcaadalıların sevgisini kazandı.

Bozcaada’da bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunan Adnan İlter, halkla iç içe olmaya özen gösterdi. Esnafları, Turizm işletmelerini ziyaret eden Adnan İlter'e ilgi büyüktü. Bozcaada şarap fabrikalarını da ziyaret eden Adnan İlter, şarapçılığın sorunlarını dinledi çözüm önerilerini dile getirdi. Projelerine hayran kalan Bozcaadalılar önümüzdeki yerel seçimde Adnan İlter'i aday görmek istediklerini belirttiler.

Bozcaada’da bu yıl on ikincisi düzenlenen “Ozan'ın Günü ve Homeros Okuması” etkinliklerine de katılan İlter, Gazeteci-Yazar Haluk Şahin’le görüştü. İlk günden itibaren etkinlikleri takip eden İlter, pazar sabaha karşı gerçekleştirilen Homeros Okumasına da katıldı.

Bozcaadalılar, yerel yönetimde görmek istedikleri Adnan İlter’in, adaylığını açıklayacağı günleri bekliyor.