İşte Erdinç Uslan'ın o yazısı
BEN BOZCAADAYIM DİYEBİLMEK…
Tıpkı Güzel bir kadına aşık olmak gibidir kimi sevgiler…Tutkuya dönüşür, heyecan verir, insanı yerinden duramaz hale getirir. Bir şehri, bir şehrin yaşayanlarını sevmek de öyledir işte…
Bozcaada, Ege denizinin kuzeyine yakın, Çanakkale Boğazının hemen çıkışında kendi halinde kendine özgü dokusuyla denize konmuş bir abide gibi Anadolu yarımadasına bakıyor sessizce…O kadar sessiz ki Anadolu yakası yaz aylarında tatilden tatile hatırlıyor bu tarihsel stratejik roller üstlenmiş abideyi.
Tatillerde de olsa Bozcaada’ya akan binlerce insanın şehrin dokusuna katkısı olmuş muhakkak. Dolayısıyla kozmopolit bir yapıyı görmek mümkün Ada’da… Ada halkı üzüm, balık ve turist gelirinden farklı bir kazanç imkanı bulamasa da kendi yağıyla kavrulur halde gündelik yaşamını sürdürmeye devam ettiriyor bir şekilde.
Ülkemizde yerel yöneticilik yapmak istediğinizde halk arasında yerel yönetici orada yaşayan insanlardan olmalıdır anlayışı hakimdir. Bunun en geçerli sebebi ise yöreyi bilen tanıyan birinin sorunların çözümünde daha faydalı olacağı düşünülür, hatta tanıdık birisidir genelde ve nazımız geçer nasılsa diyerek belediye başkanları yörenin kendi insanından çıkarılmaya çalışılır. Oysa işin gerçeği hiçte öyle olmaz, seçilen yörenin çocuğu denen insanların eğer bir vizyonları yoksa, sorunları çözebilme kapasiteleri sınırlıysa ve insan ilişkilerinde başarısızlarsa, hele ki yerel yöneticilik tecrübeleri yoksa başarılı olma şansları da yoktur. Nitekim Türkiye’deki pek çok belediyeye baktığımızda gördüğümüz en önemli sorunun bu olduğu açıkça bellidir. Sırf yöresel tercihler nedeniyle belediye başkanı seçilmiş insanların bırakın yöreye katkılarının olmasını kendisine oy veren seçmenlere bile tatminkar bir yöneticilik yapamaz haldedirler.
Yerel yöneticilik tercihlerimizin bu anlamda kapasite, tecrübe ve yetenek unsurları üzerine kurulu yapılması gereklidir.
Bozcaada için de bu tablo aynı şekilde geçerli…Bir şehri, bir şehrin yaşayanlarını sevmek de öyledir işte dedim yukarıda az önce. Adnan İlter ismini Bozcaada’da duymayan yoktur sanırım. Uzunca bir süredir Bozcaada sevdasını Ada halkıyla paylaşan arkadaşımız, yapmaya çalıştığının ne olduğunu anlamayanlar tarafından ilk günlerde dalga geçilse de kendini Ada halkına kabul ettirmeyi başaran yetenekli, tecrübeli, kapasiteli ve hepsinden önemlisi gencecik bir insandır…
Yaklaşık 2 yıldır Ada’nın tüm sorunlarını kavrayıp, projeler geliştiren, Bozcaada ile yatıp Bozcaada ile kalkan neredeyse günlük mesaisinden arta kalan zamanının tamamını Bozcaada’ya harcayan bir insanın Ada tutkusu, yerel yöneticilik merakının da ötesine geçmiş durumda. Öyle ki oradaki insanlarla kurduğu diyalogları gördüğümüzde, Ada halkının ona olan sevgisini saygısını gördüğümüzde şaşkınlığımızı gizleyemiyoruz açıkçası.
Bozcaada halkı kendisinden gördüğü, kendisinin bir parçası olarak kabul ettiği gencecik bir insanın Bozcaada için bulunmaz bir nimet olduğunu fark etmiş ve kardeşimize sahip çıkmıştır. Sevgili Adnan kardeşimize kimsenin hayal bile edemeyeceği bir tabloyu kendi tırnaklarıyla kazıya kazıya, hiçbir destek almaksızın tamamen halk için kendini adadığını, orada yaşayan halka anlatabildiği için teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgili Bozcaada’lıların da Adnan İlter kardeşimizi bağırlarına basmaları ve ona sahip çıktıklarını görüyoruz ki bu da iletişimin karşılıklı oluştuğunun bir göstergesi.
Bozcaada, Türkiye için her anlamda çok önemli, ancak Bozcaada’yı Türkiye’ye mal edecek bir belediyecilik anlayışından yoksun yönetiliyor. Dış dünyaya kendisini kapatmış dar kalıplar içinde iletişim sorunları olan bir yerel yöneticilik anlayışı belli ki Ada halkını da rahatsız ediyor. Yaklaşan yerel seçimler sürecinde Adnan İlter arkadaşımızın makam ve mevki sevdası ile değil en az bir Bozcaadalı kadar Bozcaada Aşkı ile göreve talip olduğunu Bozcaada için, yapabilecek çok şeyi olduğunu söylemiş olduğu şu basit cümlesinden anlayabilmek mümkün “ BEN BOZCAADAYIM …”
Yolun açık olsun sevgili dostum, Yerel yöneticiliğe yepyeni soluklar getireceğine Bozcaada’ya terinin son damlasına kadar hizmet edeceğine ve Ada’yı bambaşka bir yaşam alanı haline getireceğine hiç şüphem yok.
Sen Bozcaada isen eğer, hepimiz BOZCAADAYIZ…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder