28 Ağustos 2013 Çarşamba

BASINI VE KAMUOYUNU YANILTAN KİM ?


Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı   Ahmet BOZDEMİR “Ulusumuz, resmi eğitim kurumlarında kullanılacak kitap içeriklerinde Atatürk posterinin, andımız metninin ve İstiklal Marşı’nın bulunup bulunmayacağını kamu kaynağıyla kitabın basımını yapan şirketlerin keyfine bırakacak değildir” dedi.
Bozdemir şunları söyledi; “Kısa süre önce bir basın açıklaması yaparak, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında okutulacak ders kitapları ile ilgili öğretmen kılavuz kitaplarının okullara teslim edilmeye başlandığını, Zambak Yayınevi tarafından basımı yapılan kılavuz kitaplarda İstiklal Marşı, Öğrenci Andı ve Atatürk posterlerinin yer almadığını ifade etmiştik.
AKP ile yoldaşlığını yaptığı tarikatların sevk ve idaresi altında bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’nın Atatürk’ü ve Cumhuriyetin temel değerlerini yok etmeye yönelik yaklaşımını eleştirdiğimiz açıklama kamu vicdanında ciddi karşılık bulmuştur. Hal böyle olunca basımını yaptığı kitaplara atıf yaptığımız AKP döneminde yıldızı parlayan yayınevi kendinden menkul yönetmelik yorumları yaparak Sendikamızı, basını ve kamuoyunu yanıltmakla itham etmiştir. Yayınevi sözkonusu değerlendirmelerinde çirkin uygulamayı savunurken diğer yandan da, kitapların Talim Terbiye Kurulu onayından geçtiğini ifade ederek sorumluluğu Talim Terbiye Kurulu’nun üzerine atmış, devamla diğer bazı yayınevleri tarafından basımı yapılan kitaplarda da aynı durumun olduğunu ifade ederek bilinçli olarak kendi yayınevlerinin hedef seçildiğini iddia etmiştir.
Öncelikle ifade edelim ki Eğitim-İş’in muhatabı kişi ya da kurumlar değil anlayışlardır. Yayınevi çıkıp “biz bu utanç verici uygulamayı TTK talimatıyla yerine getirdik” diyebilseydi, kendilerine yönelttiğimiz eleştirilerimizi sorgulayabilirdik. Ancak beklediğimiz gibi yanıt yanlışı savunmak ve tepkileri azaltmak için TTK ve diğer bazı yayınevlerini de sorumluluğa ortak etmek  şeklinde ortaya konulmuştur.
Ulusumuz, resmi eğitim kurumlarında kullanılacak kitap içeriklerinde Atatürk posterinin, andımız metninin ve İstiklal Marşı’nın bulunup bulunmayacağını kamu kaynağıyla kitabın basımını yapan şirketlerin keyfine bırakacak değildir. İlgili şirket, kendisine ait ana sözleşme ya da sair hukuki belgeleri istediği gibi yorumlamakta serbesttir. Ancak yetmiş beş milyonun geleceğinin şekillendiği eğitim kurumlarına devlet eliyle giren yayınların içeriğinde temsili ulusal simgelerin bulunup bulunmayacağına karar vermek bu şirketin haddini aşar.
Yayınevinin Talim Terbiye Kurulu’nu sorumluluğa ortak eden açıklamaları ise doğrudur. AKP döneminde bu kurulun, ulusun ortak çıkarlarına uygun uygulamalardan nasıl uzaklaştığını, AKP ve yol arkadaşlarının dünya görüşüne uygun bir eğitim sistemi kurgulamak için uğraş verdiğini defalarca ortaya koyduk. Bu nedenle eleştiri konusu yayınların Talim Terbiye Kurulu tarafından kusursuz bulunduğuna eminiz.


Yayınevi, yönetmelikte, ders kitaplarında ulusal simgelerin yer almasının öngörüldüğünü, diğer yayınlarda bu tür bir düzenlemenin olmadığını ileri sürmüştür. Bu iddianın hukuki değeri yoktur. Yönetmeliğin “Amaç” başlıklı 1.maddesinde, söze konu yönetmeliğin, ders kitapları, öğrenci çalışma kitapları ile birlikte öğretmen kılavuz kitaplarının hazırlanmasında hangi usul, esas, teknik, tasarım ve düzenlemelere uyulacağının belirlenmesi amacına yönelik olduğu ifade edilmektedir. Bununla birlikte yönetmeliğin “kapsam” başlıklı 2. maddesinde ders kitapları, öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuzlarının hazırlanmasında uyulacak hususların bu yönetmelikte belirlenen şekilde yapılması zorunluluğundan bahsedilmektedir. Yönetmeliğin “Ders Kitaplarının Hazırlanması” başlıklı 8. maddesinde ders kitaplarının hazırlanmasında gözetilecek hususlar  (a-İçerik, b-Dil, anlatım ve üslup, c-Öğrenme, öğretme, ölçme ve değerlendirme, ç-Teknik, tasarım ve düzenleme olarak) 4 ayrı başlık altında ifade edilmiştir. Bu hükümde çok açık, ayrıntılı ve yayına hazırlayanın yorumuna yer bırakmayacak şekilde ölçü tespit edilmiştir. Öğrenci çalışma kitaplarının hazırlanmasına ilişkin 9. madde ve öğretmen kılavuz kitabına ilişkin düzenlemenin yer aldığı 10. maddesi sadece bu kitapların içeriğine ilişkin hususlara yer vermiştir. Ancak bu maddelerde teknik tasarım ve dil, üslup gibi hususlara yeniden bütünsel olarak yer verilmemiş olması mevzuat yapma tekniği ile ilgili bir husus olup bunların yeniden ayrı ayrı yazılması gerekmemektedir. Bu aşamada 8. madde temel referans hüküm olarak ortaya çıkmaktadır. Aksi halde, örneğin 8. maddede ders kitabının “dil anlatım ve üslup” bölümünde -Yaşayan Türkçe doğru, güzel ve etkili kullanılır. Dilin kullanımında, Türk Dil Kurumunun güncel Türkçe Sözlük ve Yazım Kılavuzu esas alınır.- vs. gibi hususlar yer almasına karşın öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitaplarının hazırlanmasına ilişkin 9. ve 10. maddelerde bu hususlara yer verilmiyor olması, yayınevine bu kitapların basımında bu temel ilkeleri yok sayma hakkı verir mi? Ya da 9. ve 10. maddede herhangi bir belirleme yok gerekçesi ile Amerikan bayrağı, Fransız Marşının bu kitaplarda bulunmasında yönetmeliğe bir aykırılık olmadığı iddia edilebilecek midir? 9 ve 10. maddede Yayınevinin ifade ettiği üzere tasarımla ilgili herhangi bir kurala yer verilmemektedir. Ancak bu maddelerde bunun yer almamasının sebebi 8. maddede dil, anlatım ve üslup ile teknik tasarıma ilişkin hususların zaten var olmasıdır. Aksi düşünce halinde öğrenci ders kitapları ve öğretmen kılavuz kitaplarının hazırlanmasında yayınevine sınırsız bir takdir hakkı bırakıldığı anlamı çıkacaktır. 8. maddede ders kitaplarının şekil ve içeriği hakkında oldukça ayrıntılı düzenlemelere yer veren yönetmeliğin diğer kitaplarda bu ölçüde ayrıntılı kural koymamış olmasını, "ulusal simgeleri bu kitaplardan dışlayıcı" bir hukuki tablo olarak yorumlamak kabul edilemez. Yayınevinin kitapların hazırlanmasında yönetmeliğe uygun hareket edildiği iddiası gerçek dışıdır.
Yayınevi olayda art niyetin olmadığı konusunda samimiyse eğer, kendinden menkul hukuki değerlendirmeleri kendisine saklamalı ve kitapları kamu vicdanına uygun olarak basmalıdır.
Sonuç olarak milyonlara yönelik bu büyük saygısızlığa derhal son verilmeli, ortak değerlerimize saygısızlık oluşturan kitaplar -yayınevi ayrımı yapılmaksızın- zaman geçirilmeksizin toplatılmalıdır. 

           


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder