5 Nisan 2013 Cuma

Tabip Odası Çevre Komisyonundan çağrı


Çanakkale Tabip Odası Çevre Komisyonu, yaptığı açıklamada sağlıklı bir yaşam için suyuna, havaya ve toprağına sahip çıkması için kent halkına çağrı yaptı.

Çanakkale de son günlerde artan çevre felaketlerine dikkat çeken Tabip Odası Çevre Komisyonu üyeleri; “Çevre koşullarının bozulduğu bir dünyada sağlıklı kalmak mümkün değil” sözleri ile süreci özetlediler.

Komisyon açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "“Temiz ve yaşanabilir çevre sağlıklı bir yaşam için en gerekli unsurdur. Çanakkale ili ve Biga Yarımadası, sağlıklı yaşam için oldukça zengin bir bölgedir. Sermayenin kâr iştahından bugüne kadar korunabilmiş, yarısı orman olan; Bin Pınarlı İda Dağı'na, uzun ve temiz bir sahil hattına, alabildiğince geniş zeytin ormanlarına, Kazdağı Göknarına ve bir çok tarım ürününe ev sahipliği yapan bu bölge, bir insanın sağlıklı doğup sağlıklı yaşamını sürdürüp ve huzur içinde yaşlanabilmesi için henüz tüm şartlara sahiptir. Ancak bu koşullar bugün için geçerlidir! Biz hekimler, bugün şunu çok iyi biliyoruz; çevre koşullarının bozulduğu bir dünya da sağlıklı kalmak çok da mümkün değildir. Günümüzde çok yoğun nüfusa ve sanayi yoğunluğuna sahip olan Kocaeli ve İstanbul bölgesinin tüm zenginliklerine rağmen insanların huzur içinde ve sağlıklı yaşam sürmelerine izin verecek şehirler olduklarını iddia etmek çok zordur. Bugün Kocaeli Dilovası’nda kansere bağlı ölümlerin tüm ölümler için üçte birlik bir payı olduğu; bebeklerin kakalarında ve annelerin ilk sütlerinde ağır metal olduğu bilimsel araştırmalarla ispat edilmiştir. Bölgenin yoğun nüfus yapısına bağlı yaşanan sorunların özellikle de trafiğe bağlı sorunların yarattığı sağlık sorunları için ise söylenebilecek hiçbir söz bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.


“Su kaynaklarımız yok olacak”

Çanakkale bölgesinde yedi altın madeni ve iki zenginleştirme tesisinin açılmak üzere olması nedeniyle tehlikeye dikkat çeken hekimler; “Bugün yaşadığımız bölge bugün her ne kadar sağlıklı yaşamın bir kaynağı altında olsa bile; yakın gelecek için bu varlıklar tehdit altında bulunmaktadır. Gelişme ve büyüme adına ekonomik gerekçelerle planlanan yatırımlar, bölgemizde belki de çeyrek yüzyıl sonra bugün İstanbul ve Kocaeli bölgesinin keşmekeşini yaşamamıza neden olabilecektir. Çanakkale bölgesinde yedi altın madeni ve iki zenginleştirme tesisi açılmak üzeredir. Binlerce megawatt gücünde termik santral yatırımları planlanmaktadır. Halkın şehir içinde denize girmek ve dinlenmek amacıyla kullandığı alanlar yat limanı altında belirli bir kesime peşkeş çekilmek üzeredir. Bütün planlar yapılmak istenenlerin sadece bir bölümüdür ve beraberinden başka sorunları da getirecektir. Altın madenleri ilin zaten sınırda olan su kaynaklarının kullanılamaz hale gelmesine neden olacaktır. Sadece sondajların yapılmış olmasına rağmen bir çok köy sularının içilemez olmasından şikâyetçidir. Bu durum sadece içme ve kullanma suyunu değil ona bağlı tarım ve hayvancılığı da etkileyebilecektir. Bugün övündüğümüz zenginliklerimiz belki de bir süre sonra sadece resimlerde kalacaktır” dediler.


“Bir kez daha uyarıyoruz”
Toplumun tüm kesimlerini  yaşanabilecek tehlikelere karşı uyaran hekimlerin açıklamasında şu ifadelere yer verildi;  “Çok kısaca özetlenmeye çalışılan tüm sorunlar görülmeye başlandığında insanların sağlığının bundan etkilenmemesi beklenemez. Bu ürünlerin üretilmesinde yaşanacak sorunlar önce onları üretenlerin sonra da onları tüketenlerin hayatların doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyecektir. İşte bu da sağlığın sosyal boyutuna çarpıcı bir örnektir! Dünya üzerinde yaptığımız her faaliyet olumlu ve olumsuz sağlığımız etkileme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, Dünya Sağlık Gününde, sağlığın sosyal boyutunu ve olası etkilerini kamuoyuna hatırlatmayı mesleğimizin bir gereği olarak görmekteyiz. Ve Dünya Sağlık Günü nedeniyle, hem halkımızı hem de karar vericileri, yapılması planlanan faaliyetlerin ekonomik katkılarının yanında fiziksel ve sosyal çevre üzerinden insan sağlığını etkileme ihtimallerini de göz önünde bulundurmaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz.”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder