6 Haziran 2013 Perşembe

ÇANAKKALE DEVLET HASTANESİ MAHKEME KARARIYLA TESCİLLENDİ...

Çanakkale Devlet Hastanesi mahkeme kararı ile tescillendi. 




Davacı Çanakkale Belediye Başkanlığı tarafından Çanakkale Devlet Hastanesi’nin 2863 sayılı Kanun kapsamında tescil edilmesi istemiyle yapılan başvurunun yapının, Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı örneği ve geçiş dönemi yapılarından olmadığından bahisle tescil edilmesine gerek olmadığı yolunda tesis olunan 27.05.2009 tarih ve 4308 sayılı Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının; kentin ilk hastanesi olan Çanakkale Devlet Hastanesi’nin Cumhuriyet ilk yıllarında yapıldığı, binanın yakın çevresinde doğal sit alanı ile yine tescilli bir yapının bulunduğu, yakın çevresiyle de bir bütünlük oluşturduğu, binanın tescil için gerekli nitelikleri taşıdığı, bu nedenle tescil edilmesi gerektiği iddia edilerek iptali istenilmişti.
Hüküm veren Çanakkale İdare Mahkemesi’nce, 23.10.2009 tarih ve E: 2009/367, K: 2009/660 sayılı kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesi’nin 12.06.2012 tarih ve E:2011/10838, K:2012/4631 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak dava dosyası yeniden incelenmek suretiyle işin gereğini görüştü. Belediyemizin savunmasına ve 08.01.2013 tarihinde mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda; Çanakkale Devlet Hastanesinin köşeleri iyice yuvarlatılmış taşıntılı giriş bölümüyle 1936 Mimari Ernst Arnold Egli cephe özelliklerini yansıttığı, bunun dışında yapının giriş cephesinin karşısında yer alan tescilli Halk Bahçesi ve bitişik parselinde yer alan tescilli Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun dava konusu yapı ile birlikte değerlendirilmesi gereken kültür ve tabiat varlıkları olduğu, Çanakkale’de ilk hastane hizmetinin 01 Mart 1920 tarihinde 25 yataklı olarak 18 Mart İlköğretim Okulunda verilmeye başlandığı, bu binanın zamanla yetersiz kalması nedeniyle 1935 yılında dava konusu yapı inşa edilmeye başlandığı ve Aralık 1938’de bitirilerek hizmete açıldığı, söz konusu binaya, 1942’de çocuk, 1945’te kulak-burun-boğaz ve göz 1972’de 300 yataklı yeni bina, 2004’de ise 100 yataklı yeni poliklinik bölümleri eklendiği, dolayısıyla bu yapının, Çanakkale kenti açısından mahalli ve tarihi bağlamda simgesel bir özellik taşımakta olduğu, Devlet hastanesinin, burada kalabilen birkaç doğal ve mimari kalıntıyla birlikte şehrin bu bölümüne kimlik veren bir eser konumda olduğu ve bu nedenle de korunması gerekli kültür varlığı niteliği taşımakta olduğu, Çanakkale’de günümüze ulaşabilen Cumhuriyetin ilk dönemine ait yapıların çok az olduğu ve bunların da hızla yok olduğu dikkate alınırsa, kent tarihine ait bir dönemi simgeleyen yapının korunması da önem kazanmakta olduğu, Devlet Hastanesi, başkentteki, veya İstanbul’daki çağdaşlarıyla kıyaslandığında daha mütevazi olmakla birlikte, dönemin hususiyetlerini yansıtan bir taşra örneği olması açısından önemli olduğu, dava konusu yapının bu özellikleri bakımından bir dönemin özelliklerini gösteren korunması gerekli kültür varlığı niteliği taşımakta olduğu ve yukarıda da belirtilen özellikleri dolayısıyla 2. grup kapsamında değerlendirilmesi gerektiği şeklinde tespit ve görüşlere yer verilmiştir. Dava konusu yapının Çanakkale İli Merkez, Arslanca Mahallesi, 32L-4C pafta, 365 ada, 138 sayılı parselde Maliye Hazinesi adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan Çanakkale Devlet Hastanesi’nin 2863 sayılı Kanun kapsamında tescil edilmesi istemiyle Çanakkale Belediyesi tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin 27.05.2009 tarih ve 4308 sayılı Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle,  Çanakkale İdare Mahkemesi 2013/170 sayılı karar ile dava konusu işlemin iptaline Danıştay’ a temyiz yolu açık olmak üzere, 08.03.2013 tarihinde oy birliği ile karar vermiştir.
Çanakkale Devlet hastanesinin Cumhuriyet Dönemi Sivil Mimarlık örneği olarak tescillenmesi gerektiği mahkeme kararı ile de belirlendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder