31 Mayıs 2013 Cuma

Çanakkale’den büyük destek

Taksim Gezi Parkında yaşananlar Çanakkale’de protesto edildi. Çanakkaleliler, İskele Meydanı’ndan sonra Halk Bahçesi’nde buluştu sloganlarla İstanbul'a destek oldu.


Taksimde gün boyu devam eden olaylar Çanakkale’de protesto edildi. Gezi Parkının yıkılıp yerine alışveriş merkezi yapılmasına karşı direnenlere polisin yaptığı sert müdahaleyi protesto eden Çanakkaleliler önce iskele meydanında ardından Halk Bahçesinde buluştu.


Saat 17.00’de İskele Meydanında basın açıklaması ve ardından oturma eylemi gerçekleştirildi. Çevrede toplanan vatandaşlarda eyleme destek verdiler. Basın açıklamasından sonra 15 dakikalık oturma eylemi yapıldı. İlk destek eyleminin ardından gruplar ve vatandaşlar bu kez Halk Bahçesi’nde saat 19.00’da bir araya geldi. Burada da İstanbul’da yaşanan protesto edildi. Gezi Parkının yıkılıp yerine alışveriş merkezi yapılmasına karşı direnenlere destek sloganları vardı.

İÇDAŞ İşçilerine % 24 zam yaptı


TÜRK METAL Sendikası ile  MESS arasındaki toplu iş sözleşmesi anlaşmayla sonuçlandı.

Türkiye’de tüm işyerlerinde sendikalı işçilerin merakla bekledikleri Türk Metal Sendikası ile MESS-Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası arasındaki 115 bin işçiyi ilgilendiren grup toplu iş sözleşmesi 30 Mayıs gecesi gece geç saatlerde anlaşmayla sonuçlandı.
Türk Metal Sendikası Biga 1 Nolu Şube Başkanı Osman Akkurt;  2 bin 50 İçdaş çalışanımızı da ilgilendiren grup toplu iş sözleşmesinin başta üyelerimiz olmak üzere, İçdaş ve metal sanayi sektörümüze, iş yaşamımıza verimli bir süreç getirmesini dilerim" dedi.

Akkurt şunları söyledi; "1 Eylül 2012 tarihinden geçerli olmak üzere imzalanan 2 yıl süreli toplu iş sözleşmemiz,  son 10 yılda Türkiye’de imzalanan en başarılı toplu iş sözleşmesi olmuştur.
Grup toplu iş sözleşmesi görüşmeleri süreci, sendikamız ve MESS’in karşılıklı grev ve lokavt kararları  alması ile yeni bir aşamaya girmişti. Sendikamızın ve işçilerimizin kararlı duruşu sayesinde, özellikle kazanılmış haklarımızın korunması ve ileriye götürülmesi konularında başarılı  bir anlaşma yapılmasını sağlamıştır. Görüşmeler sürecinde, kararlı ve örgütlü davranışları nedeniyle tüm  üyelerimizi kutluyorum.
Süreçte,  işçi haklarına ve mücadele yöntemlerine saygılı davranan İçdaş işverenimizi ve özellikle Genel Müdürü sayın Bülend Engin’e de teşekkürlerimizi sunarım. Uygarca bire pazarlık süreci yaşadık ve birlikte mutlu noktaya ulaştık. Toplu iş sözleşmesiyle varılan anlaşma zemininde verimli bir çalışma dönemi ne giriyoruz."

www.canakkalekripto.com

Soydan, Başbakan'ın yalanını ortaya çıkardı

Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili  M.Serdar Soydan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı  olarak cevaplandırılması istemiyle Meclise soru önergesi verdi. Soydan Önergesinde şu ifadelere yer verdi;


29 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul’da 3. Boğaz köprüsünün temel atma töreninde yaptığınız konuşma sırasında,
  “…. AK Parti döneminde diktiğimiz ağaç miktarı yaklaşık 2,5 milyardır. Ağaç dikmek için insanlara bedelsiz yer tashih ediyoruz. Çünkü çevreciyiz.”  İfadesinde bulundunuz, ilave olarak da,
“….Bu köprü aynı zamanda çevreyi korumaya yönelik özellikleri olan bir köprü olacak. Bu köprü ile 3. gerdanlığı takıyoruz. ” Şeklinde açıklamada bulundunuz.
Orman Genel Müdürlüğü’nün, yıllar itibariyle orman tesis çalışmaları  istatistiğine göre 2003-2012 yılları arasında kamu ve özel, ağaçlandırma yapılan alanın toplam büyüklüğü 438 bin 732 hektardır. Türüne göre değişmekle birlikte, bir hektar alana yaklaşık 2 bin fidan dikilebilmektedir. Bu durumda, 10 yılda dikilen ağaç miktarı en iyimser tahminle 877 milyon adet olabilir.
  Bu rakam Sayın Başbakanın ifade ettiği 2.5 milyar rakamının üçte biri kadardır.
Bu doğrultuda;
1-27 Nisan 1995 tarihinde İstanbul Belediye Başkanı iken “ 3.köprü İstanbul için cinayettir. Kuzey bölgemizde kalan yeşil alanların imara açılarak katledilmesinden başka bir şey değildir “ şeklinde bir açıklamanız olmuş mudur?
Oldu ise, 29 Mayıs 2013 tarihinde temelini attığınız 3.köprünün  İstanbul için bir cinayet olduğunu hala kabul ediyor musunuz, kabul ediyorsanız bu cinayetin sorumlusu kim veya kimlerdir, bu konuda sorumlular hakkında neler yapmayı düşünüyorsunuz?
 2-AKP iktidarları döneminde diktiğinizi ifade ettiğiniz 2,5 milyar ağaç bölgeler ve şehirlerimiz itibariyle nerelere hangi miktarlarda, kaç adet dikilmiştir?
3- AKP hükümetleri döneminde çeşitli yapılaşma, maden arama ve işletme, imar çalışmaları ve doğal afetler ( yangın, sel, hastalık) sonucu ne kadar orman alanı tahrip veya yok olmuştur, kaç adet fidan ve ağaç yok olmuştur, yok edilmiştir, kesilmiştir veya yanmıştır?

30 Mayıs 2013 Perşembe

Kentine güvenen kentler buluştu…



Sosyal demokrat belediyelerin hizmet ve projelerinin tanıtıldığı “Kentine Güvenen Kentler Buluşması”  İstanbul CNR EXPO’da 29 Mayıs Çarşamba günü başladı.

Fuar açılışı Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapıldı.

61 belediyenin katılım gösterdiği fuarda Çanakkale Belediyesi 9 projesi ile yer aldı. Çanakkale Belediyesi’nin en başarılı projeleri seçilen “ Kent Müzesi ve Arşivi”, “Şeffaf Yönetim”, “Kordon Boyu Çevre Düzenleme Projesi”, “Çanakkale Belediyesi Yeşil Yerel Yönetim ve Kültür Merkezi Binası”, “Atık Su Arıtma Tesisi”, “Orta ve Ağır Engelli Rehabilitasyon Merkezi”, “Sosyal Yaşam Evleri”, “Tek Şans Kazdağları”, “Projeni Getir – Gençler ve Gönüllüler” projeleri katılımcılarla paylaşıldı.


Gelen ziyaretçilere Seramiğin şehri Çanakkale’den seramik hediyeler ve diğer değerimiz peynir helvası  sunuldu. Canlı seramik performansının yoğun ilgi gördüğü alanda Belediye projelerinin ve kentin tanıtımına yönelik kitaplar ziyaretçilerden ilgi gördü.










Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kentine Güvenen Kentler Buluşması’nda Çanakkale Belediyesi projelerini gelen ziyaretçilerle paylaşarak bilgilendirdi. Çanakkale’den İstanbul’da yapılan buluşmaya Belediye Meclis üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi, Çanakkale Milletvekilleri, İl Başkanı ve Başkan Yardımcıları, Belediye üst yönetimi ve çalışanları, kent gönüllüleri, basın çalışanları katılım gösterdi.








Gürsel Tekin’e üniversitelilerden sürpriz gül yağmuru


Üniversitelilerle sohbet etmek üzere İstanbul Gelişim Üniversitesi’ne gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin konuşmasının bitiminin ardından hiç alışık olmadığı bir sürpriz yaşadı. Üniversitelilerin siyasetçileri yumurta yağmuruna tutmasını protesto eden gençler Gürsel Tekin’i gül yağmuruna tuttu.

Üniversitelilerin sorunlarını dinlemek ve gençlerle fikir alış verişinde bulunmak için İstanbul Gelişim Üniversitesi’ne gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin kalabalık bir akademisyen ve öğrenci grubu tarafından karşılandı.

Tekin konuşmasında, anayasanın değiştirilmesi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Evrensel kurallar içinde anayasamız olmuş olsaydı başbakanımız bir gecede anayasa değişikliği yapmazdı. Gelin hep birlikte %10 barajını kaldıralım. Türk siyasetinde bu koşullarda zaten evrensel bir anayasa yapılamaz”




Milletvekillerinin milletin iradesiyle seçilmediğini söyleyen Tekin, “Milletin iradesiyle seçilen tek seçim muhtarlık seçimidir” dedi.

Mustafa Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına da değinen Tekin, Sarıgül’e çağrı yaptıklarını, ayrıca önümüzdeki günlerde Türk siyasetinde önemli isimlerin partilerine katılacağını belirtti.


Konuşmasının bitiminde öğrencilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin tam salondan ayrılırken hiç beklemediği bir sürpriz ile karşılaştı. Siyasetçilere gittikleri üniversitelerde genellikle yumurta atılmasını protesto eden İstanbul Gelişim Üniversitesi öğrencileri Tekin’i gül yağmuruna tuttu. Bir anda protesto edildiğini zanneden Tekin, atılanların gül olduğunu görünce tekrar tekrar teşekkür etti.

Üniversitelerde Karakol İstemiyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi il Gençlik Kolları Başkanı Barış Adak; " Üniversiteler ülkenin özgürlük alanlarıdır . Her türlü düşüncenin serbestçe konuşulduğu ,hak ve demokrasi ekseninde toplumsal direniş ve muhalefetin en canlı noktalarıdır" dedi. Adak açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "   Hükümetin , yeni yasa tasarısı ile binlerce kolluk kuvvetini  Üniversitelere yerleştirmek gibi planlar yaptığı görülmektedir . İktidarın Üniversitelerde gittikçe yükselen muhalefeti kontrol altına almak gibi otoriter  bir tavır sergileyeceği hissi bu tasarı ile güçlenmektedir . Bu noktada saldırgan bir tavır ve uygulama şeklinin benimsenmesi durumunda  üniversitelilerin birbirlerine daha sıkı kenetlenmelerinden başka bir sonuç beklemek boşunadır. Kolluk kuvvetleriyle öğrencileri  daha çok karşı karşıya getirmenin ne huzur ortamına , ne kolluk kuvvetlerimize ve üniversiteye olumlu katkı sağlamayacağı da ortadadır.    Üniversitelerin , daha çok kolluk kuvvetine , daha çok güvenlik görevlisine değil ; Daha çok Öğretim Görevlisine , daha çok bilimsel araştırma amaçlı kaynağa , Hakkaniyetli akademik yükselmelere ihtiyacı vardır . Hatta Kadro bekleyen  bilim insanlarına, hakları olan kadroların verilmesine ihtiyacı vardır . Binlerce güvenlik istihdam edilecek kaynağın, bu yönde kullanılmasının huzur ve güven ortamına faydası çok daha fazla olacaktır . Hocalarının , öğrencilerinin ve tüm bileşenlerinin adaletli bir şekilde haklarını aldığı , rahat bir ortamda düşündüğü ve bilim ürettiği bir üniversitede, huzursuzlukta , kargaşa da en az düzeyde olacaktır. Bunlarla birlikte Bu tasarı konusunda üniversitelerin , akademisyenlerin görüşlerinin mutlaka alınması hatta bu görüşlerin Üniversiteler-Akademisyenler tarafından beyan edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Bugün Türkiye’nin her tarafında yapılan bu açıklama ışığında,bundan sonraki süreçte , tüm öğrenci arkadaşlarımız ile oluşabilecek baskıcı ve haksız her tür uygulamaya karşı durmayı bir borç bildiğimizi ve  siyasetin merkezine oturttuğumuzu açıkça söylüyoruz."

İstanbul’a ‘Kaçak’ Köprü!

İstanbul'a yapılacak üçüncü köprünün temelleri atıldı. TEMA vakfından yapılan açıklamada "Asya ve Avrupa kıtalarını ‘kaçak’ olarak birbirine bağlayacak olan 3. Köprü’nün temeli 29 Mayıs 2013 tarihinde 
atıldı. İstanbul’un Anayasası olarak nitelendirilen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yer almayan ve 
Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) Raporu olmayan 3. Köprü, İstanbul’un ulaşım sorununa çare olmayacağı gibi, 
ekolojik açıdan hassas orman alanlarının tahribatına ve bütünlüğünün bozulmasına, su havzalarının kirlenmesine, 
yaban hayatın etkilenmesine ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olacak". denildi.



3. Köprü, İstanbul’un 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planında Yer Almıyor

TEMA Vakfı, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni planlarını takip ederek çevresel sorunları daha yaşanmadan çözmeye gayret ediyor. Bu kapsamda izlenen İstanbul’un 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 2009 yılında onaylandı. Plan kesinleşmişken İstanbul’a 3. Köprü’nün yapılacağı ve yer belirleneceği tartışmaları alevlendi. Bu süreçte bilim insanları, uzmanlar ve STK’ların tüm diyalog çağrıları ile uyarılarına rağmen 3. Köprü’de temel atılma noktasına gelindi.

İstanbul 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, Açıkça 3. Köprüye Karşı Çıkıyor
İstanbul 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Raporu’nda, I. ve II. köprülerin kent makroformu (şekli) üzerindeki 
olumsuz etkileri ortaya kondu ve kentin kuzeye doğru gelişmemesi gerektiği açıklandı. Hatta rapor, 3. Köprü’yü
İstanbul ulaşımı için tehdit olarak değerlendirdi. Buna rağmen uyulması zorunlu olan planın tüm kararları hiçe 
sayıldı ve plana şehircilik ile planlama ilkelerine aykırı şekilde, “ilave boğaz geçişleri alt ölçekli planlarda 
değerlendirilecektir” notu eklendi. Oysa, üçüncü bir boğaz geçişi, bağlantı yolları, bu yolların mevcut ulaşım ağı ile 
ilişkilendirilmesi, arazi kullanımının nasıl şekilleneceği, İstanbul’un ekolojik açıdan hassas alanlarının korunması 
için alınması gereken önlemler gibi konular ancak üst ölçekli planlarda ele alınması zorunlu konulardır. 2010 
yılında onaylanan 1/25.000 ölçekli İstanbul İli Kuzey Marmara Otoyolu Nazım İmar Planı incelendiğinde ise ilgili 
plan kararlarının geliştirilmediği, sadece harita üzerine yol izlerinin işlendiği görüldü. Yapılan işlemler kesinlikle 
planlama değildir, aynı zamanda uyulması zorunlu olan 1/100.000 ölçekli plana da aykırıdır. 

3. Köprü’nün ÇED Raporu da Yok
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nin Geçici 3. Maddesi daha önce iki kez iptal edilmesine rağmen, geçtiğimiz ay kapsamı değiştirilerek yeniden Yönetmeliğe eklendi. Buna göre, 3. Köprü gibi, çevresel etkisi son derece geniş bir proje, ÇED kapsamı dışına çıkarıldı. 3. Köprü gibi etkileri çok büyük ölçekte olacak bir yatırımın sadece belirli bir tarihten önce yatırım programına alındığı gerekçesiyle ÇED dışına çıkarılması İstanbul’un geleceğini çok ciddi bir şekilde tehdit edecektir. 

TEMA, 3. Köprüye Karşı 4 Dava Açtı
TEMA Vakfı olarak, 3. Köprü ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Konuyla ilgili olarak 1/100.000 ölçekli 
İstanbul Çevre Düzeni Planı Değişikliği ve 1/25.000 ölçekli 3. Köprü Nazım İmar Planı’nın iptali için İstanbul Bölge 
İdare mahkemelerinde 4 ayrı dava açtık. Davalardan birini çok kısa süre önce bilirkişinin TEMA’yı haklı bulan 
raporuna rağmen kaybettik, ama yılmadık mahkeme kararına itiraz ettik. Diğer davalarımız ise halen devam 
ediyor. 



Gelecekte Nasıl Bir Türkiye Hayal Ediyoruz?
TEMA Vakfı olarak, 3. Köprü meselesini sadece İstanbul’un ulaşımı ile ilgili bir konu olarak değil, gelecekte nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizle ilişkili olarak görüyoruz. İstanbul, hızlı bir mekansal dönüşüm süreci ile birlikte çok ciddi  kentsel sorunlarla boğuşuyor. Plansız gelişme, kentin yaşam destek sistemleri olan su havzaları, tarım arazileri,  ormanları ve meralarını yok oluşa sürüklüyor. Temeli atılan ‘Kaçak 3. Köprü’, daha fazla karbon emisyonu, ormansızlaşma ile daha az karbon tutulması; daha fazla kuraklık ve daha fazla sel, daha az temiz içme suyu demek olduğu unutulmamalıdır.
Toprak Yaşamdır TEMA Vakfı 

Borsa'da Üzen dönemi sürüyor

Çanakkale Ticaret Borsası'nda yeni dönemde görev yapacak Yönetim Kurulu, Meclis Başkanlık Divanı İle Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurul Delege Asil ve Yedek Üyeleri seçimleri borsa hizmet binasında yapıldı.
26 Mayıs Pazar günü yapılan seçimler sonrasında oluşan 18 kişilik meclisin tamamının oy kullandığı seçim sonrasında 5 kişilik yeni Yönetim Kurulu, 6 kişiden oluşan yeni Disiplin Kurulu ve 2 kişiden oluşan TOBB Delegesi seçildi.
Delegeler, ilk olarak Meclis Başkan, Başkan Vekilliği ve Katip Üyeyi belirledi.

canakkalekripto.com

Meclis Başkanı yeni dönemde Abdullah Deniz seçilirken; İzzet Arıcı ve C.Cem Demir Başkan Yardımcısı, Ahmet Uzun ise Kâtip Üye olarak seçildi.















Daha sonra meclis üyeleri arasından yargı gözetiminde Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeliği, seçimi yapıldı. Tek liste halinde Yönetim Kurulu Başkanlığı'na aday olan S.Kaya Üzen güven tazeleyerek Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine yeniden layık görüldü.
canakkalekripto.comYönetim Kurulu Üyeleri ise S.Kaya Üzen(Başkan), Salamon Halyo(Başkan Yrd.), Gökhan Uysal(Başkan Yrd.), Zakir Tanrıkulu(Sayman Üye), Akif Kulaç(Üye) olarak seçildi.
Birlik Genel Kurul Delegeleri ise Salamon Halyo ve Necmi Yıldırım olarak belirlendi. 

ENGELSİZ ÇANAKKALE HAVALİMANI

canakkalekripto.comTürkiye Sakatlar Derneği Çanakkale Şube Başkanı Ümit Burunlular, Engelsiz Çanakkale amacıyla 2007 yılından beri her yeni engelli projelerinde öncü olduklarını ve ilkleri başardıklarını bildirdi. Burunlular şunları söyledi; "29 mayıs 2013 tarihinde Sayın Valimiz Güngör Azim Tuna'yı uğurlarken havalimanımızdaki engelliler için yapılan tüm çalışmaları destekliyor ve tüm kamu kurum ve kuruluşların örnek almalarını temenni ediyoruz.
Türkiye'nin engelsiz havalimanları sıralamasında Çanakkale havalimanı ilk 3'e girdi. Havalimanı müdürü Yücel Besim Aaladağ  yardımcıları ve destek veren çalışanlarımıza teşekkür eder verdikleri değerden dolayı tebrik ederiz."


29 Mayıs 2013 Çarşamba

Tuna Veda etti, Çınar dönemi başladı


Eskişehir Valiliği'ne tayin olan Güngör Azim Tuna, Çanakkale Valiliği önünde düzenlenen devir teslim töreni ile Çanakkale’ye veda ederken Çanakkale'ye vali olarak atanan Ahmet Çınar yeni görevine başladı.

Vali Çınar, protokol temsilcileri ile tek tek selamlaştıktan sonra, kendisini bekleyen vatandaşlarla da sohbet etti.

canakkalekripto.com


Görevi süresince güzel hizmetler yaptığını belirten Tuna, kendisine destek veren herkese teşekkür etti.

Çanakkale'nin yeni valisi Ahmet Çınar'da  Vali Tuna'ya yeni görevinde başarılar dileyerek, "Çanakkale cennet ülkemizin cennet köşelerinden bir tanesi. Türkiye'nin neredeyse her köyünden bir şehidin yattığı yer. Bütün Türk milletinin yüreğinin bir parçası Çanakkale'de. Büyük Türkiye'nin yeniden doğduğu yer. Başlatılan projeleri devam ettirerek gayretle çalışacağım" dedi.

Vali Tuna, kendisini bekleyenlerle vedalaşarak valilikten ayrıldı.

28 Mayıs 2013 Salı

CHP Çanakkale Milletvekili adayı Bülent Öz, TBB Başkanı Feyzioğlu'nu kutladı

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına seçilen Metin Feyzioğlu’na 24. Dönem CHP Çanakkale Milletvekili adayı  Bülent Öz’den kutlama mesajı geldi.


Öz, yayımladığı kutlama mesajında, “Bu seçimin ardından Barolar Birliğinde yeni bir dönemin başladığını düşünüyorum. Türkiye’de yıllardır hukukun üstünlüğünden bahsedilir ama bugün gelinen tabloda hukukun üstünlüğünden bahsetmek mümkün müdür? Değildir. Günümüz Türkiye’sinde yapılan yargılamalar, uzun süren tutuklama süreçleri, senin avukatın, benim yargıcım anlayışı, alınan kararlar hukukun üstünlüğü ilkesini zedelemektedir. Bu yeni süreçle birlikte, bu çarpıklığa TBB suskun kalmayacaktır. Nerede hak ihlali varsa, nerede hukukun üstünlüğüne aykırı bir uygulama varsa TBB orada olacaktır. Bu düşünceyle, TBB Başkanlığına seçilen Sayın Metin Feyzioğlu’nu kutlar, çalışmalarında başarı dileklerimi sunarım.” şeklinde konuştu.   


Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına, Metin Feyzioğlu seçildi

Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) İstanbul-Ankara çekişmesine sahne olan başkanlık yarışının galibi Ankara Barosu oldu.  TBB’nin dört yıllığına yeni başkanı Metin Feyzioğlu oldu. İkinci kez aday olan Vedat Ahsen Coşar’ın Doğu ve Güneydoğu barolarının desteğini almasına rağmen oyu 159’da, Kazım Kolcuoğlu'nun oyu ise 68'de kaldı. 

TBB’nin 32. Olağan Genel Kurulu’nun başkanlık ve Yönetim Kurulu seçimleri yapıldı. Seçimde Feyzioğlu, Coşar ve İstanbul Barosu eski Başkanı Kazım Kolcuoğlu yarıştı. 447 delegenin oy kullandığı çekişmeli seçimin galibi Feyzioğlu oldu. 

CHP üyesi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu geçtiğimiz yıl Çanakkale’de daha önce “Nasıl bir demokrasi”  isimli panel düzenlemişti. 

Metin Feyzioğlu Kimdir? 

Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türk Akademisyen ve hukukçu. 1992 yılında Kamu Hukuku yüksek lisansını tamamlamıştır. Kamu Hukuku alanında 1995 yılında doktor ünvanını almıştır. 1996 yılında mezun olduğu fakülteye Ceza Hukuku alanında Yardımcı Doçent olarak atanmıştır. 

Columbia Üniversitesi'nde Hukuk İngilizcesi sertifikasını  almıştır. 2000 yılında Doçent, 2005 yılında Profesör olmuştur. 2007 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı olmuştur. 1991 yılından beri kayıtlı avukat olarak çalıştığı  Ankara Barosu'nun, 10 Ekim 2010 tarihinde yapılan seçiminde başkanlığına seçilmiştir.

ÇOMÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi’nden Yeni Uygulamalar

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Çanakkale’ yi ilklerle buluşturmaya devam ediyor.


Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’ nda, Stereotaktik yöntemle, beyin içinde bulunan tümörlere ameliyat yapılmaktadır. Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Yrd. Doç. Dr. Adem Bozkurt ARAS konu ile ilgili şunları söyledi;  Stereotaktik beyin ameliyatları, ’Beyin tümörlerinin (urları) tanısı ve tedavisinde önemli rol oynayan cerrahi bir teknik uygulamadır’Stereotaktik beyin biyopsisi, teknik açıdan farklı türde bir beyin ameliyatıdır ve diğer beyin ameliyatları ile kıyaslandığında daha düşük risklidir. Beyin tümörlerinin birçoğunda önde gelen tedavi yöntemi cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Bununla birlikte bazı beyin tümörleri cerrahi olarak çıkartılmaya uygun değildirler. Bu tür tümörlerin cerrahi olarak çıkartılması yüksek riskli olabilir veya çıkartılması hastaya bir yarar sağlamaz. Bazen de beyin tümörü yerine başka bir hastalık söz konusu olabilir. Özellikle bu durumlarda, daha düşük riskli bir uygulama olarak stereotaktik beyin biyopsisi bu tip hastaların yararına oldukça büyük değer taşımaktadır. Bu yöntemle tümör çıkartılmaz, sadece doku tanısı elde edilir. Diğer bir deyişle uygulama daha çok teşhise yöneliktir. Bundan sonra hasta çoğunlukla radyoterapiye sevk edilerek tedavisi tamamlanır. Stereotaktik biyopsi yöntemi ile beyin biyopsisi haricinde, opere edilemeyen beyin kanamalarıda bu işlem yardımı ile boşaltılabilmektedir. Kliniğimizde bahsedilen beyin biyopsisi yanında, kanama boşaltma ameliyatı da yapılmaktadır.
Stereotaktik beyin biyopsisi, yüksek teknolojik özel bir teknik donanım ve deneyim isteyen ayrı bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenle beyin cerrahi merkezlerinin tümünde uygulanamamaktadır. Tecrübeli ve deneyimli doktor kadrosuyla Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çanakkale halkına en iyi hizmeti sürdürmeye devam edecektir.

Kolin Hotel Yönetiminden Piknik Keyfi

canakkalekripto Kısa süre önce tüm personeline moral gecesi düzenleyen Kolin Hotel’ i Genel Müdürü ve departman müdürleri bu kez de kendileri için bir motivasyon pikniği düzenlediler. Kolin Hotel yöneticileri ve aileleri; yoğun iş temposundan biraz olsun uzaklaşmak ve güzel vakit geçirmek için 26 Mayıs Pazar günü Güzelyalı Mesudiye Tabyasında bulunan mesire yerinde düzenlenen piknik ile bir araya geldiler.



 Kolin Hotel Genel Müdürü Vedat Ahmet Pınar ve İstanbul’ dan bu piknik için gelen eşi Saynur hanım ve tüm departman amirleri ile ailelerinin bir arada bulunduğu piknikte eğlenceli dakikalar vardı. Birbirinden keyifli oyunlar eşliğinde temiz havanın keyfini çıkaran grup, gün boyunca çeşitli organizasyonlarla ve düzenlenen etkinliklerle eğlendi.

Otel Genel Müdürü Vedat Ahmet Pınar “yoğun çalışma ortamında bu gibi organizasyonların çok faydası olduğunu, iş stresinden çalışma arkadaşları ile birlikte sıyrılarak verimliliklerinin arttığını ifade ettiler.”

27 Mayıs 2013 Pazartesi

CHP'li vekiller Ege turunda

Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş'ında aralarında bulunduğu CHP'li vekiller Bülent Tezcan (Aydın), Hasan Ören (Manisa), Rahmi Aşkın Türeli (İzmir), Ali Serindağ(Gaziantep), Hasan Akgöl (Hatay), Erdal Aksünger (İzmir), Mustafa Moroğlu (İzmir), - Veli Ağbaba (Malatya), Sakine Öz (Manisa) ve -Kamer Genç (Tunceli) üç günlük Ege gezisine Manisa'dan başladı. 

Çanakkalekripto


Manisa'da Milletvekillerini Hasan Ören ve Sakine Öz ile birlikte İl-ilçe Başkanları, Örgüt Yöneticileri, Partililer ve Vatandaşlar coşku ile karşıladı. Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri öncelikle geçtiğimiz günlerde aşırı yağış ve sonrasında oluşan sel nedeni ile zarar gören üzüm üreticilerin yoğun yaşadığı ve selden en çok etkilenen Saruhanlı İlçesini ziyaret ettiler. Saruhanlı ilçesine girişte  Milletvekillerini, Cumhuriyet Halk Partisi Saruhan ilçe Başkanı Muharrem Ekici ve yöneticiler ile kalabalık vatandaş topluluğu karşıladı.

CHP Saruhanlı ilçesi önünde İlçe Başkanı Muharrem Ekici bir konuşma yaparak Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri ve beraberindeki heyete hoş geldiniz dedi. Milletvekilleri de yaptıkları konuşmalarda Ege'ye yaptıkları üç günlük ziyarete Manisa'dan başladıklarını özellikle de aşırı yağış ve selden dolayı çok büyük zarar gören ve devleti yanında göremeyen Saruhanlılara geçmiş olsun dileklerinde bulunup yaralarını sarmaya, aynı zamanda ülkemizin içinde bulunduğu durum ile ülkemizin yönetiminden sorumlu olan AKP ve küresel güçlerin ülkemiz üzerine oynadıkları oyunları anlatmak ve Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında vermiş oldukları mücadele hakkında bilgilendirmek üzere yola çıktıklarını belirtiler. 
Ülkemizin içinde bulunduğu dar boğazdan, 19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal ve Arkadaşları, Türk Halkını arkasına alarak, o kadar imkansızlıklara karşın nasıl Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Mücadelesi kazandı ise bugün de Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında, aynı inanç ve kararlılıkla   küresel güçlere ve onların yerli işbirlikçilerine karşı bu savaşı kazanacaklarını, bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın, dediler.

Truva Doğa gurubu Kilitbahirdeydi...

çanakkaleTruva Doğa Gurubu Sarafin Tepsi ve Kilitbahir yürüyüşünü gerçekleştirdi.

20 kişinin katıldığı yürüyüş sonrası katılımcılar bol bol manzara fotoğrafı çektiler.





kripto

CHP'nin özgür ve Demokratik Türkiye Bildirgesi

 Cumhuriyet Halk Partisi  Çanakkale Merkez İlçe Başkanlığı Özgürlük ve Demokrasi bildirgesi yayınladı. CHP Merkez İlçe Başkanı Nejat Önder  imzalı bildirgede  şu ifadelere yer verildi; "Bu Topraklarda Huzur, Demokrasi, Barış isteyen Herkese Çağrımızdır.

Kripto


 ÖZGÜR VE DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE İÇİN;

1-YÜZDE  10 SEÇİM BARAJI KALDIRILSIN
 Ülkemizde bir demokrasi ayıbı yaşanıyor.İnsanların özgür iradeleriyle verdiği oylar, meclise yansımıyor. Vatandaş (A) partisine oy veriyor, ancak milletvekilini (B) partisi çıkarıyor. Bunun adı oy hırsızlığıdır. Oy hırsızlığına yol açan da yüzde 10 seçim barajıdır. Demokrasi mi istiyorsunuz? Özgürlük, milli egemenlik, milletin oyuna saygı mı istiyorsunuz? Gelin, seçim barajını kaldıralım ve milli iradenin meclise tam yansımasını sağlayalım.

2-DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARINA SAYGI GÖSTERİLSİN
  Bu ülkede hukuk göz ardı ediliyor. Uzun tutukluluk süreleri keyfi uygulamalara dönüşmüş durumda. Bundan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, hakimleri savcılar,siyasi parti liderleri, hemen herkes şikayet ediyor; fakat sorun çözülmüyor. Demokrasi ve insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin, milletin iradesine saygının gereği olarak, yeni bir düzenlemeyle, bu hukuksuzluğu ortadan kaldıralım.

3-MİLLETİN VEKİLLERİNİ, MİLLET SEÇSİN
 “ Lider sultasına son verelim” diye, açıkça söylüyoruz. Gelin, “ Siyasal Partiler Yasası’nı değiştirelim. Liderler masanın başına oturup vekil isimlerini alt alta yazıp vatandaşın önüne koyuyorlar. Sonra da ‘Bunlara oy vereceksiniz’ diyorlar. Demokrasi bu değil. Alenen söylüyoruz : Milletin vekillerini, milletin kendisi seçsin. Demokrasi, barış ve huzur mu istiyorsunuz? Gelin bu uygulamayı değiştirelim, milletin iradesine saygı duyalım.

 4-DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ GÜVENCE ALTINA ALINSIN
 Demokrasilerde şiddet olmadığı  sürece konuşmak, yazmak terör suçu sayılmaz. Elinde kalem tutan insanlarla, silah tutan insan aynı kefeye konulamaz Yazarlarımız çizerlerimiz, akademisyenlerimiz, avukatlarımız, gazetecilerimiz terörist sayıldıkları için hapiste. Kişi özgürlüğünü güvence altına almak mı istiyorsunuz ? Gelin bir yasal düzenleme yapalım ve Türkiye’yi bu ayıptan kurtaralım.

5-TOPLANTI, GÖSTERİ VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GELİŞTİRELİM
 Anayasamızın 54.Maddesi ‘Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir’ şeklindedir. Ne yazık ki, insanlar en ufak barışçıl bir protestoda bile biber gazlarına ve coplara maruz kalıyor. Köylülerin, çevrecilerin, sivil toplum kuruluşlarının, öğrencilerin, işçilerin haklı taleplerine uygulanan şiddeti unutmadık. Bu ülkeye demokrasi, barış ve özgürlük mü getirmek istiyorsunuz? Gelin,’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasını değiştirelim.

6-  DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ KORUNSUN, HER İNANCA EŞİT İMKAN TANINSIN
Gelin herkesin kendi inancına göre ibadet etmesinin önündeki yasakları kaldıralım.   Cem evlerini ibadethane saymamak gibi insanlık dışı bir anlayışı ortadan kaldıralım. Barış demokrasi, insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin her inançtan yurttaşımıza eşit olanaklar sağlayalım. Din ve vicdan özgürlüğü sözde kalmasın.
7-BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANSIN
 Bir ülkede basın özgürlüğü yoksa, vatandaşın haber alma özgürlüğü de yoktur. Gelin basın özgürlüğünü  yasal güvence altına alalım. İktidar talimatıyla ne haber yapılsın, ne de gazetecilerin işine son verilsin. Basın özgürlüğü için  bir yasa çıkartalım ve tüm siyasi parti liderleri, medya özgürlüğü adına taahhütte bulunsun.

8-TUTUKLU ÖĞRENCİ AYIBINA SON VERİLSİN
 Özel yetkili mahkemeler yüzünden pek çok üniversite öğrencisi okulundan atıldı, tutuklandı, hapse konuldu.Hala,hapishanelerde yüzlerce üniversite öğrencisi var. Anneler ve babalar, çocuklarını üniversiteye büyük umutlarla gönderdiler. Öğrenciler elbette seslerini çıkaracak konuşacaklar. Gelin demokrasi ve özgürlük için, bu ayıba son verelim. Eleştirel aklı özgür kılalım.

9-ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER KALDIRILSIN
 Özel yetkili mahkemeler, eski sıkıyönetim Mahkemeleri ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamıdır. Bu mahkemeler siyasi otoritenin emrinde, baskı aracı olarak kullanılmakta olan; adalet değil, adaletsizlik dağıtan mahkemelerdir. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü isteniyorsa, Özel Yetkili Mahkemeler ve Bölge Ağır Ceza Mahkemeleri kaldırılmalıdır.

10- YENİDEN YARGILAMA YOLU AÇILSIN
 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren, Özel Yetkili Mahkemelerde verilen kararların yeniden görüşülmek üzere doğal mahkemelere gönderilmelidir. Siyasi emirle karar veren bu mahkemelerin kararları bozulmalı  ve demokrasi için yeniden yargılama yolu açılmalıdır.

11-HALKIN VEKİLLERİNE ÖZGÜRLÜK VERİLSİN
 Halkın seçtiği vekiller insan hakları ve hukuka aykırı  olarak hapislerde tutuluyor. Onlar, mahpus yatsınlar diye değil; parlamentoda görev yapsınlar diye seçildiler. Bu ülkede demokrasi, barış ve özgürlük istiyorsanız açın kapıları; o milletvekilleri gelip parlamentoda görev yapsınlar.

12.  GİZLİ TANIK HUKUKUNA VE YASADIŞI DİNLEMELERE SON VERİLSİN
Son zamanlarda yargı gizli tanıklara emanet edilmiş her alanda yasadışı dinleme ve takipler sıradan bir hal almıştır.Demokrasilerde özel hayatın gizliliği, olmazsa olmaz kurallardan biridir. Kişinin hayatı, devletin güvencesi altındadır. Bu ülkede gizli tanıklar ifadeleriyle hukuk iktidarın tekeline alındı. Hukuku gizli tanık ayıbından kişisel hayatı yasadışı dinlemelerden kurtaralım.

13- FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLET ÇÖZÜMLENSİN
 Faili meçhul cinayetler, hem demokrasi, hem de insanlık ayıbıdır. Cumhuriyet Halk Partisinin faili meçhulleri aydınlatmak için verdiği tüm araştırma önergeleri reddedildi. Demokrasi ve insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Gelin, kalıcı bir barış adına, tüm faili meçhulleri aydınlatalım. İşkence ve faili meçhul cinayetlerde zamanaşımını kaldıralım.

14-NEVRUZ RESMİ BAYRAM OLSUN
 Nevruz, Anadolu’nun geleneksel bayramıdır. Nevruzla baharın gelişi kutlanır. Yasakçı zihniyet, nevruzu da yasakladı. Gelin barışı kalıcı kılalım; huzur olsun bu topraklarda, Gelin, nevruzu resmi bayram yapalım. Bu ülkede herkes dilediği gibi bayramını kutlasın.

15-ULUDERE KATLİAMI AYDINLATILSIN
 Uludere’de, 34 genç insan katledildi; sorumlular belli değil. Hangi demokrasiden, insan haklarından, özgürlükten; hangi barıştan söz ediyorsunuz? Çözüm isteniyorsa, Uludere Komisyonu’nu yeniden oluşturalım. Komisyonda her siyasal partiden eşit sayıda milletvekili olsun. Olayı tüm boyutlarıyla aydınlatıp ülkemizi ayıbından kurtaralım. Demokrasi ve barış için Cumhuriyet Halk Partisi buna hazır.

16-DİYARBAKIR’A CEZAEVİ DEĞİL; MÜZE YAPILSIN
 Recep Tayip Erdoğan, Diyarbakır’da yeni cezaevleri  inşasından söz ederek’ Sevgili Diyarbakırlılar, size modern bir hapishane yapacağım; eski hapishaneyi de yıkacağım’ dedi. Dünyanın hiçbir yerinde bir başbakan halkına cezaevi vaadinde bulunmaz. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Gerçekten barış ve demokrasi mi istiyorsunuz? Gelin, Diyarbakır Eski Cezaevini demokrasi ve insan hakları müzesi yapalım.

17- MAYINLI ARAZİLER TEMİZLENİP, KÖYLÜLERE VERİLSİN
 Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde mayınlanmış olan araziler mayınlardan arındırılarak, topraksız köylülere verilsin. Bu arazilerde modern tarım kooperatifleri kurulması amacıyla köylüye gerekli mali desteği sağlayalım, hem bölge, hem Türkiye kazansın. Gelin bunu da gerçekleştirelim.
Gelin, hep birlikte özgür ve demokratik bir ülke kuralım.

BİZ HAZIRIZ!

Borsa'da meclis üyeleri belirlendi

Çanakkale Ticaret Borsası Meslek Komitesi ve Meclis Üyeleri Seçimleri Yapıldı.
Çanakkale Ticaret Borsası(ÇTB) üyesi 422 seçmenden 244 seçmen yeni dönemin ÇTB meslek komitelerini ve meclis üyelerini belirlemek için Ticaret Borsası’nda sandık başına gitti.

Çanakkale Ticaret Borsasına yakışır vakurlukta, demokratik ve şeffaf bir şekilde yapılan seçimde meslek komitesi adayları kıyasıya yarıştı. 7 meslek komitesinin 4’nde çift liste olarak seçimler gerçekleşti.

Meclis Üyeleri şu şekilde oluştu

Çanakkale




1.MESLEK GRUBU –Tahılların ve Tohumların Toptan Ticareti
DOĞANBEY UN GIDA KUY.TAR.HAY.NAK.TUR.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
YILDIRIMLAR TARIM ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ.      
SİNAN YÜCEL          


2.MESLEK GRUBU- Yağlı Tohumların Toptan Ticareti
İZZET ARICI        
UZUNLAR GIDA SAN.TİC.LTD.ŞTİ.    
 
3.MESLEK GRUBU-Baklagillerin Toptan Ticareti
SALAMON HALYO              
ZAKİR TANRIKULU      




4.MESLEK GRUBU- Zeytin ve zeytinyağı Ticareti
SİNAN ERDOĞAN      
İLYADA ZEYTİNYAĞI, SAB.NAK.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.  
CENGİZ YANMAZ      


5.MESLEK GRUBU-Süt ve Süt mamulleri ticareti
S.S.ÇIRPILAR KÖYÜ TAR.KALK.KOOP.    
ERSOY GIDA PAZ.İNŞAAT SANAYİ LTD.ŞTİ.  
EZİNE PEYMAR GIDA TUR.AKAR.NAK.İNŞ.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ


6.MESLEK GRUBU-Canlı Hayvanların Toptan Ticareti
GÜNDOĞDULAR GIDA SAN.TUR.TİC.LTD.ŞTİ.  
İSMAİL KOŞAN      
CAHİT CEM DEMİR        




Kaya Üzen
7.MESLEK GRUBU- Toptan Gıda Maddeleri
KALE GIDA SANAYİ VE TİC.A.Ş.    
UYSALLAR BALIKÇILIK TİCARET VE SANAYİ LTD.ŞTİ.

Polonyalı Çiftçiler Gülpınar'da Ürettiler

ÇanakkalekriptoGülpınar’da bulunan 3 Polonyalı organik çiftçi, ülkelerinin tanıtımını yaptılar. Avrupa Birliği gönüllü programı çerçevesinde Gülpınar’da çiftçilere yardımcı olmak ve deneyim paylaşımı gerçekleştirmek için bulunan üç çiftçi yerel yemeklerini yaptı ve ülkeleriyle ilgili tanıtım filmleri gösterdiler. Troya Çevre Derneği’nin bir projesi ile yerelde çiftçiler deneyimlerini paylaştı ve gönüllü çalışması gerçekleştirdiler. Bu amaçla Gülpınar beldesinde bulunan 3 Polonyalı organik çiftçi, yereldeki organik üreticiler ile bahçe ve tarlalarda birlikte çalışarak, deneyimlerini paylaşma imkanı buldu. Dernek Başkanı Oral Kaya, yaptığı konuşmada, bu sürecin Gülpınar için Avrupa’ya açılması olarak algılanması gerektiğini ifade etti.




Çanakkale’de iklim değişikliği ve tarıma etkileri alanında çalışmalar yapan Troya Çevre Derneği, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Ulusal Ajans’ın katkıları ile Tarım ve Organik Üretim Yapan Çiftçilerin deneyimlerini ve kültürlerini paylaşma üzerine yazmış olduğu proje ile Polonya ile ortaklık kurdu. Bu proje çerçevesinde bu ay Gülpınar’a gelen ve Polonya’da organik üretim gerçekleştiren üç çiftçi, burada kendileri gibi direkt bahçe ve tarlalarda organik üretim yapan köylülerle aynı bahçelerde çalışarak kendi deneyimlerini arttırdıkları gibi, aynı zamanda ülkemizdeki uygulamaları da yerinde görme imkanı bulabildiler. Kültürel değişim amacıyla Gülpınar’da Polonya-Türkiye dostluk günü gerçekleştirildi. Polonya’dan gelen üç çiftçi yerel yemeklerini yaptı ve ülkeleri ile ilgili tanıtım filmleri gösterdiler. Kendi üretimleri ile ilgili broşürler dağıttılar. Geçtiğimiz sene farklı bir proje çerçevesinde Gülpınar’dan Yunanistan’a zeytin üretimini incelemek üzere giden üç çiftçi ise aynı yerde Türk ve yerel yemeklerden oluşan bir masa kurdular. Gülpınar köylüleri, bu etkinlik ile Polonya ve Yunanistan hakkında bilgi sahibi oldular.

canakkalekriptoEtkinlikte bir konuşma yapan Troya Çevre Derneği Başkanı Oral KAYA “Amaç her şekilde kültürlerin ve zenginliklerin paylaşılması. Bugün Polonya ile bir dostluk köprüsü kurdunuz. Sizin orada dostlarınız var. Aynı şekilde geçen yıl Yunanistan’a yapılan ziyaret sonrasında kurulan dostluklar gibi. Bu sürecin ilerde ticari ilişkilere de yansıyacağından eminiz. Belki sizler yarın Yunanistan veya Polonya’ya gideceksiniz. Orada sizlerin dostları olduğunu bileceksiniz. Hepsinden önemlisi bu proje ile sizler gibi tarlada bahçede üretim yapan çiftçilerin neler yaptığını, nasıl yaptığını kendi bahçenizdeki uygulamalar ile gördünüz. Bu deneyimi şimdi üç arkadaşımız Polonya’ya giderek orada görecek ve yaşayacak. Farkında iseniz, Gülpınar hızlı bir şekilde Avrupa kapılarını zorluyor. Bu ilişkilerin devamı ile daha da gelişeceğine inanıyoruz” dedi. Polonya-Türkiye Dostluk Gününe katılan Gülpınar’lılar, özellikle Polonya yemeklerinin tadına bakarak dostluğun uzun sürmesi temennisinde bulundular.

26 Mayıs 2013 Pazar

ÇOMÜ ULUPINAR GÖZLEMEVİ’NDE 11. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KUTLANDI


ÇanakkaleÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)  Ulupınar Gözlemevi’nin 11. kuruluş yıldönümü bir dizi etkinlikle kutlandı. Kutlamaya Gözlemevi çalışanları yanında aileleri, çocukları, öğrenciler ve öğrenci velileri katıldı. Ayrıca, Astrofizik Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi de olan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Ahmet Erdem, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölüm Başkanı İbrahim Bulut, ve farklı bölümlerden çok sayıda öğretim elemanı etkinlikte hazır bulundu. 

Etkinlik programı Ulupınar Gözlemevi’nde Güneş saatinin incelenmesi ve Güneş gözlemleriyle başladı. Kutlamaya katılanlar, gözlemevi girişinde bulunan Güneş saatinin kullanılmasını öğrendikten sonra özel Güneş teleskopuyla Güneş’in üzerinde manyetik alanların oluşturduğu leke bölgelerini ve plazma fışkırmalarını gözlediler. Bu yıl, 11 yıllık manyetik çevrimiyle Güneş’in manyetik çevrimin maksimum evresinde olması da özel bir durum oluşturuyordu.  Havanın da güzel olması fırsat bilinerek bahçede yürüyüşler yapıldı, sohbetler edildi. Pilav-ayran ikramının ardından bilgilendirme toplantısı ve konferans gerçekleştirildi.

ulupınar
 Bilgilendirme toplantısında konuşan Ulupınar Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan, Gözlemevini tanıttı; Gözlemevi’nin üniversitenin bir araştırma laboratuarı olduğunu ve ÇOMÜ Astrofizik Araştırma Merkezi’nin kullandığı bu laboratuarda altyapının büyük ölçüde projeler ve bağışlar ile sağlandığını belirten Prof. Demircan bu laboratuarda 30 kişinin yürüttüğü özverili bilimsel çalışmalarla uluslar arası projelere ve  20 kadar yüksek lisans ve doktora çalışmasına veri sağlandığını; bir yandan eleman yetiştirirken bir yandan da yoğun bir şekilde okul öğrencilerine ve halka bilim-toplum hizmeti verdiklerini vurguladı. Gözlemevinde  4 teleskop ile havanın açık olduğu her gece sabaha kadar gözlem yapıldığını, teleskoplardan birinin İstanbul Üniversitesi ile ortak kullanıldığını, bu laboratuarda bir yılda 50 kadar bilimsel yayın ürettiklerini, Gözlemevi’nde yapılan gözlemler sonucu yeni yıldızlar keşfedildiğini, yazdıkları bir ders kitabının Cambridge Üniversitesi yayınları arasında basıldığını, yapılan uluslararası bilimsel toplantı organizasyonlarına katkı verdiklerini söyleyen ve bu bağlamda Gözlemevi’nin uluslararası bilime önemli katkılar sunduğunun da altını çizen Prof. Demircan Gözlemevi’nin aynı zamanda Çanakkale’de bilim turizmine de hizmet ettiğini dile getirerek çevre okulların da Gözlemevi’ni yoğun bir şekilde ziyaret ettiklerini söyledi.



Demircan’ın konuşmasından sonra astronominin iki güncel konusunda iki kısa konferans verildi. İlk konferans Güneşin manyetik etkinliğinin maksimum döneminde olması ve 17 Mayıs günü büyük bir Güneş patlaması gerçekleşmiş olması nedeniyle bu konuda Dr. Araş Gör. Naci Erkan tarafından verildi. Naci Erkan bu konudaki genel bilgilerden sonra 17 Mayıs Güneş patlamasının uydu gözlemlerinin videolarını gösterdi. Etkinliğin ikinci konferansı astronominin bir diğer güncel konusu olan asteroidler üzerine Dr Araş Gör Afşar Kabaş tarafından verildi. Afşar Kabaş ta bu komudaki genel bilgilerden sonra kendi tez çalışmasından bulguları, Ay’a düşen bir göktaşının canlı videosunu ve 15 Şubat 2013 sabahı Rusya’nın Chelyabinski kasabasına düşen göktaşının videolarını gösterdi.



Konferanslardan sonra yıldönümü pastası kesildi. Hava da yavaş yavaş kararmıştı. Pastalar yenirken Ay’a, Satürn Gezegenine ve yıldız kümelerine yöneltilen teleskoplarla açıklamalar eşliğinde gözlemler yapıldı. 22.30 a kadar süren etkinlik araçların 22:30 da Çanakkale’ye hareketiyle sona erdi.

Küresel hapishane; Dünya


kent konseyi Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi tarafından Prof.Dr.Türkan Saylan Sosyal Tesisleri'nde enerji paneli düzenlendi.





Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal tesislerinde düzenlenen Av. Ali Aydın Çalıdağ'ın moderatörlüğünü yaptığı "Türkiye'de Yenilenebilir Enerji ve Enerji Kaynakları Politikaları ve Kaynakları" paneline EUROSOLAR Türkiye Başkanı Prof.Dr. Sıdkı Tanay Uyar, Prof. Dr. İsmail Tarhan, Prof. Dr. Murat Türkeş konuşmacı olarak katıldı.

Toplantıda yapılan konuşmalarda Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine dikkat çekildi.
Dünya’yı küresel hapishaneye benzeten EUROSOLAR Türkiye Başkanı Prof.Dr. Sıdkı Tanay Uyar  “Yenilenebilir enerji demek, eşitlik, özgürlük, barış demektir. Yurttaşların vergilerinden maaş alan idarecilerin toplumun menfaati yönünde sorunları çözmekten yana olması gerekir” dedi